Pazartesi, Aralık 24, 2012

Jessie J - Nobody's Perfect Analizi

Merhaba. Jessie J'in bolca akıl kontrolü ögeleri işlenmiş Nobody's Perfect klibine bir analiz yapıyorum.

Klibin başında karanlıkta bir ev var. Ev, Jessie J'in iç dünyasını bizlere gösterecek. Evin dış kapısında bir karga gaklayarak uçuyor. Karga, gizemli işlerle ilgilidir. Genelde kargalar ölümle ilişkilendirilir, buradaki ölüm masonluğa girişle yaşanan mecazi ölüm. Yeniden doğmuş gibi oluyorsun ya işte ölmüş sayıyorlar kendilerini. Neyse devam edelim.

Arkada yıldırım çakıyor. Yıldırım, yok edicidir. Mitolojide de Zeus'un silahıdır, diğerlerine üstünlük sağlamak ve güç gösterisi yapmak amaçlıdır. Nazi Almanyasında, SS subaylarının da sembolü iki yıldırım simgesiydi. Aynı zamanda yıldırım, akıl kontrolündeki elektroşok kullanımı simgeler.

Bu iki karga ve yıldırım sembollerini birleştirdiğimizde klibin ileriki sahnelerinde nasıl içerikler olacağına dair bir fikir sahibi olabiliriz. Biri ölüm ve gizemi, diğeri ise gücü ve elektroşoku simgeliyor. Şimdilik devam edelim.

Burada şarkı daha başlamadan, Jessie sesini küçük bir kız sesi gibi çıkartarak şöyle söylüyor:
"If you look closely, the eye picks up more than you think."  

"Eğer yakından bakarsan, göz sandığından daha fazlasını seçebilir. "

Masonik işaretlerin birçok kişi tarafından farkedilememesi durumunu anlatıyor. Sanki bir karmaşa varmış gibi görünür görüntülerde ama dikkatle bakarsan aslında görülecek çok şey vardır.



Devam ediyor: "A simple blur becomes something. A light becomes a shape."

"Basit bir bulanıklık, bir şeye dönüşür. Bir ışık, şekle girer."


Bunu söylediği anda beyaz bir at görülüyor. Hayvan totemi olarak pegasus(beyaz at), astral seyahatlarda ruhun taşıyıcısı ve koruyucusudur. Buda'nın da astral seyahatini beyaz bir atla yaptığı söylenir. Şimdi burada Buda falan önemli değil, sembolizasyon önemli. Beyaz atın astral seyahati simgelediğini anlıyoruz.

Beyaz atın simgelediklerini şöyle sıralayabilirim; ışık, güneş, gündüz, dirilik, aydınlanma, diriliş, doğumun habercisi.

 Şimdi sırayla o kelimelerin ne anlama geldiğini tercüme edeyim. Masonluktan öncesi karanlık ile tabir edilir. Yani ışık ile Jessie, masonluğa girmiş. Aydınlanma ise yine masonluğa girişin tabidir. Illuminati de aydınlanmışlar demektir kelime anlamı itibariyle. Diriliş ise şunu açıklar, masonluğa ilk girdiğinde ölmüş kabul edilirsin ve yeniden doğmuş(doğumun habercisi) gibi sayılırsın. Dirilmiş olursun. Ouroboros da bununla ilgili bir semboldür. Bu manada Beyonce analizinde de dirilmek ile ilgili içerik bulabilirsin.
Toparlayacak olursak Jessie J'in aydınlandığı, masonluğa girdiği ve bu evin akıl kontrolü evi olarak iç dünyasını yansıttığını söyleyebiliriz.

Burada sesini normal haline getirip kalınlaştırarak diyor: " A world becomes colorful."

"Bir dünya renklenir."

Çok kez söylediğim gibi, akıl kontrolünde gerçek dünya siyah-beyaz ve hayali dünya renkli gösterilir.
Burada söylediği gibi dünya renkleniyor yani akıl kontrolünde programa giriyor.

Görüntülerde görünen renkli dünya ortaya çıkıyor. Birçok karakter var orada. Mesela ikiz gibi görünen aynı giyimli iki kızdan bahsedeyim. Akıl kontrolü programında ikizlik ile ilgili şeyler vardır.
Akıl kontrolü üzerine çekilmiş filmlerden bazıları programlara isim olmuştur. Bunlardan biri olan Alice Harikalar Diyarında Programında ikiz programlaması vardır. Alice, Harikalar Diyarı'na gittiğinde Tweedle-dee ve Tweedle-dum isimli bu ikizlerle tanışıyordu.

İkiz sembolizminde şu vardır, ikizler birliktedir ama ayrı kişilerdir. Yani birlikteliklerini düşündüğümüz kadar zıtlıklarını da göz önünde bulundurmalıyız. İkizler şunları sembolize eder:


  • Bağlantılılık
  • Paylaşım
  • Anlamak
  • Psişik / Telepatik Bağlanma
  • Benzeşme  
Aslında ikiz olarak gösterilen şeyin zıtlıklarla bağdaştırılmasından anlamamız gereken şudur; masonlukta zaten zıtlıklar üzerine bir felsefe kuruludur. Bunun nedeni ise cinlerdir. Cinler, biz her ne kadar belki de onlardan bihaber yaşasak da bizim hayatımızla birebir ilişkilidirler. Bilinçli Müslüman cinleri de tanımalıdır. Çünkü çoğu kişi cinleri merak edenlere bırak bu işleri gözüyle bakıyor. Ama bu yanlış, çünkü bitkileri ve hayvanları ne kadar tanıyorsak cinleri de tanımalıyız.  Hem onların nefsi ve aklı da var. Bir insanın bir cini merak etmemesi, bir erkeğin bir kızı ya da bir kızın bir erkeği merak etmemesi gibi bir şey herhalde. Sonuçta farklılık ilgi çeker ki masonluk az önce dediğim gibi bu zıtlık baz alınarak kurulmuştur.

Maddelerle psişik / telepatik bağlanma geçiyordu. Telepati, TETA Programlamasında bulunur ve cinler sayesinde olur, çünkü cinler direkt beyne hitap eder. Bir insan ve cin aynı bedende bir olduğunda artık o bedende aynı anda hayat sürerler. Bir ikiz gibi, aynı görünümü paylaşırlar ama farklı kişilerdir.


Arkaplan mor. Mor akıl kontrolünde ayrışmaya hazır kişiliği simgeler, yani program başlıyor. Sonrasında bir baykuş gösteriliyor. Baykuş Bohemian Club'ın simgesi olduğu gibi bilgeliği de sembolize eder. Masonluğa girişiyle Jessie J de bilgelik yolunda adım atmış oldu.

Baykuşların bir alemden diğerine giden ruhların taşıyıcısı olarak simgelenir. Birçok mitte baykuşun, ruha yeraltı dünyasına doğru eşlik ettiği gösterilir. Özgürleşmiş(bedenden çıkmış) ruhu fiziksel alemden ruhlar diyarına doğru taşır. Tabii burada ruhun bedenden çıkması mecazi manada ölümdür, o ölüm de uykudur. Uyku üzerine söylenecek çok şey var sanırım. Ama burada anlatılmak istenen şey bir çeşit astral seyahat. Akıl kontrolünde de astral seyahat vardır, bununla birlikte kölelere yapılan işkencelerden birisi de onu hayali bir dünyaya sokmaktır. Bu dünya bahsettiğim o renklenmiş dünyadır.

Programda köleye kostümler giydirilir, mekanlar ve aktörler hazırlanır. Aynı zamanda köleye elektroşok ve ilaçlar verilir. Köle kendini uykuda zanneder o kadar ağır etkinin altındayken anlamaz. Ama kendine geldiğinde düşünür ve yaşadıklarını çok gerçekçi bulur. Çünkü zaten gerçektir. İşte bu yüzden köleler gerçek ile hayali ayırt edemez hale gelirler.

Bir erkek sesi ise şöyle söylüyor: "Look into my eyes."

"Gözlerime bak."

Bu programcısının Jessie'ye verdiği bir komut. Bu köleye itaat edilmesi için verilen bir komuttur. Köle, efendisi olarak gördüğü programcı ne derse onu yapmak zorundadır. Jessie'nin yüzündeki ifadeye bakınca da bunu anlamak mümkün. 

Ayrıca gözlerime bak derken, gözlerimdeki değişime de bak diyor olabilir. Çünkü gözleri olduğundan daha parlak yeşil. Cinin, insanın içine girmesiyle gözlerinde oluşan değişime dikkat çekilmiş olabilir.











Arkaplanın yine mor olduğunu görüyoruz. Başta söylediği gibi karmaşık görünüyor ama yakından dikkatle bakılınca hepsinin ne olduğu anlaşıylıyor. Masada her türden insan var. Yani karakterler.

Tek göz sembolizmi.






Jessie J'in kıyafetlerine biraz bakalım. Başında sonsuzluk döngüsü işareti var. Aynı sonsuzluk döngüsü yaşlı adamın oturduğu koltuğun yaslanma yerinde de var. Döngü, kölelere hipnoz etkisi verir. Sanki o sonsuzlukta boğuluyormuş gibi dalarlar.

Jessie'nin kıyafetleri siyah-beyaz ayrışım teması üzerine kurulmuş. Ayakkabısının topuğunda da ayrışmış siyah-beyaz var. Ayrıca giydiği ayakkabıların rengi kırmızı. Kırmızı ayakkabıların da akıl kontrolünde yeri vardır. Çünkü Oz Büyücüsü'nde Dorothy'nin giydiği ayakkabılar kırmızı rugandı. Jessie'de de aynı ayakkabılardan var.


Dorothy'nin kırmızı rugan ayakkabıları. Dorothy bu ayakkabıları renkli dünyaya gittikten sonra giymişti, Jessie de renkli dünyaya gidince ayağında bu ayakkabıların olduğunu görüyoruz.

Kölelere yapılan işkenceler arasında kostümler giydirip oyunlar canlandırıldığını yukarıda söylemiştim. Burada da klipte olan şey işte bu. Jessie de bu insanların arasında olduğundan ve hiçbir şey anlamadığından endişeye düşüyor.




















Giydiği elbiseler üzerinde emanet gibi duruyor. Oyuncak Bebek Programlaması da vardır. Sanki o bir insan değil de oyuncak bebek ve ona bu şekilde kıyafetler giydirebilirmişiz gibi. Saçları aynı öyle sabit duruyor. Bir de yakasındaki fiyonk akıl kontrolündeki ögelerden birisidir. Fiyonk puantiye desenli, yine akıl kontrolündeki bir tetik daha.








 Bu sahnenin aynısı Alice Harikalar Diyarında'da var. Büyük bir yemek masası, çaydanlık, garip bakan ve kadeh tokuştururken içeceklerini savuran insanlar. İzlemişsen ki muhtemelen izlemişsindir, hatırlayacaksın.

Aynı çaydanlık kullanılmış. Ayrıca çayı döken kişi çaydanlığa bakmıyor. Tıpkı Alice Harikalar Diyarında'daki Çılgın Şapkacı'nın bakmadığı gibi. Yani Jessie'nin akıl kontrolü için Alice Harikalar Diyarında hikayesi canlandırılıyor aktörler, kostümler ve mekanlar ile.





 Jessie J'in sessiz çığlığını görüyoruz. Kanat çırpıyor çığlığı, umutsuzlukla söylüyor yani.


 Jessie J isyan bayraklarını çekiyor. Bu her köleye olur herhalde çünkü kimse işkenceye katlanmak istemez. O masanın üstüne çıkıp dalga geçercesine hareketler yaptıkça masadaki karakterler de kavga ediyor.

 Kapılar göz şeklinde. Ayrıca burada Jessie J eliyle boynuz işaretlerinden birini yapıyor.
 
 Bir çıkış yolu arıyor. Ama aslında burası aklının içi olduğu için o kapılardan her biri başka bir programa açılacak.

 Ki öyle de oluyor. Kapılardan birine giriyor ve her yer saat dolu. Saatlerin tik-tak sesi hipnoz edicidir.

Alice Harikalar Diyarında'da Beyaz Tavşan elinde bir saat taşıyordu sürekli. Bir yerlere yetişmeye çalışıyordu. Bu rahatsızlık verici bir şey. Köleye de eziyet verir.

Ayrıca tavşan, programcıyı simgeler. Sürekli yorulmadan ve durmadan programcıyı takip etmesi gerektiğinin kodlamasıdır.


 Saatler o kadar hızlı dönüyor ki camları kırılıyor. Bütün bunlar köle için işkence türünden şeyler.

Jessie'nin gözlerinin altına çizilmiş şeyler onun oyuncak bebek gibi görünmesini sağlıyor. Yani Oyuncak Bebek Programlaması. Ayrıca saçlarının altında sarı renk ile iki farklı renk oluşmuş. Yani karakteri bölünmüş, içinde farklı bir karakter daha var.

 Giydiği ceketin üzeri saatlerle dolu. Kendisi de kolundaki saate bakıyor.

 Saat çarkına oturuyor. Saatin renkleri siyah-beyaz-kırmızı. Bu 3 rengin anlamı şudur;
Beyaz - Masumiyet
Siyah - Şeytan'ın gelişiyle gelen kötülük
Kırmızı - Kötülüğün sonucunda dökülen kan

Ayrıca yerde siyah-beyaz damalı masonik tema var. Mason localarının yeri de dama desenlidir.

Arkada pembe flamingo var. Pembe flamingo da Alice Harikalar Diyarında'da olan bir figürdür.

İşte Alice, pembe flamingoyla golf oynuyor.

 Ayrıca o odada kalpler de var. Ama tek tek resim koymayayım şimdi, görüntülere dikkatle bakarsan görebilirsin. Kalpler de yine Alice Harikalar Diyarında'daki Kalpler Kraliçesi'ni simgeliyor.

Elinde kalple Kalpler Kraliçesi.






Yaptıklarının sonucunda bulaştığı kötülük, bu katran benzeri şeyle sembolize ediliyor. Bunu birçok klipte de görebilirsin. Kire bulaşıyorlar, aslında gerçekte de böyle. Ayrıca üstte bir ışık yanıyor. Bu yine cin ve masonluğa atıf. Mesela Rihanna'nın Diamonds analizinde de aynı böyle siyah-beyaz bir ortamda bulunuyordu, kafasının üstünde bir ışık yanıyordu. Siyah-beyaz gerçek dünyayı sembolize eder demiştik.

Yani renkli dünyada yaşadığı akıl kontrolü anlatılırken aslında gerçek dünyada masonlukla pisliğe bulaştığı gösteriliyor. Bizi kandırsalar ve uyutsalar da gerçeği gösteriyorlar, görmesini bilene.

Siyah giyinmiş, kötü bir karakterini görüyoruz Jessie J'in. Kablolara bağlı yani köle. Bir sürü dudak bir şeyler söylüyor. Emir alıyor Jessie, hoşnut kalmadığı emirler.

Elleriyle üçgen yapıyor. "Piramit içinde göz" sembolizmi tamamlanmış oluyor.

Bu sefer de beyaz giyinmiş, iyi bir alteri/karakteri. Zaten başında bir taç var ve "ben aziz değilim" diyor şarkı sözleriyle bu sahnede.

O kapıların hepsinin ayrı bir program içerdiğini söylemiştim. Kurtulmak için olduğunu zannediyordu ama içlerinden birisine girdiğinde daha beter programcıya uyması öğütleniyordu.

Programlarda, her bir karakterin farklı tecrübeleri, hatıraları ve fikirleri vardır. Şimdi kapıları patlıyor, yani hatıraları ona unutturuluyor.

Flaş patlamaları kölelere acı verir ve şiddetle sarsar. Jessie de burada bunu yaşamış ve göstermiş. Ayrıca kişiliği de ayrışıyor bunun sonucunda.

Flaş patlamasının ardından görüntü geriye sarıyor. Kapı düzeliyor. Yani ona hatıraları hatırlatılıyor.

Bu sefer yine beyaz/masum karakteri geliyor. Sonra arkadan konfeti dökülüyor. Bu tür şeyler, örneğin konfeti, uçuşan kuş tüyleri, kar taneleri aynı şeyi simgeler. O da elektroşok sonrası kafadaki hafiflik, uçma ve tutunamama hissidir.

Bu son sahneyi tekrarlamak istiyorum, daha anlaşılır olsun.



Beyaz/masum karakteri oluşuyor.



Karakter hatıraları unutuyor ve bilinçaltına, uykuya çekiliyor.


İşkence yapılıyor. Muhtemelen elektroşok.






Hatıralar tekrar hatırlatılıyor, karakter uyanıyor.





Ve beyaz/masum karakter tekrar geliyor. Ve elektroşok sonrası hafif kafalılık hissi beliriyor.






Yani karakterler süreli olarak uyutulabiliyor. Mesela Jessie gerçekte farklı birisi, belki şarkılarını farklı karakteri yazıyor ama sahneye çıktığında farklı bir karakteri orada bulunmuş oluyor. Ve bizim için bunu anlamak zor çünkü biz programcı değiliz ve bunun inceliklerini bilemiyoruz.

Biz sadece kanalları çevirirken bir şarkıcı şarkı söylüyor diyoruz, ne kadar güzelmiş deyip dinliyoruz falan. Sonra da değiştiriyoruz. Bu yüzden Jessie'nin hayatını, düşüncelerini ve fikriyatını bilemeyiz. Bize burada anlatılan ne ise onu anlarız.



Cam kırılıyor. Cam ve ayna kırılmaları yeni bir karakterin ortaya çıktığını temsil eder. Bu da bir önceki sahneyi tasdik ediyor.

Ziyafet bitmiş, program şimdilik bitti. Fareler arta kalanı yiyor. Jessie de köşeye sinmiş.

Fareler; takılıp kalmayı, uyumu, utangaçlığı ve temizliği simgeler. Şimdi fare pis hayvan sonuçta temizlikle ne alakası var diyeceksin ama şöyle, bir fare sana temizliği zorunlu kılar. Toparlanmanı işaret eden bir habercidir.

Jessie'nin de çorabı yırtık pırtık halde, bu cinsel köleliği simgeler. Yani Jessie artık programın etkisi altına tamamen girmiş ve orada takılıp kalmış.







İlk baştaki gizemli ve mistik ev gitmiş, yerine yanmış ve dumanı tüten eski bir ev görünmü gelmiş. Yani tüm bunlar ilk başta can alıcı renkleriyle gerçekten güzel görünür ama her şey bittiğinde bu akıl kontrolü evine takılıp kalırsın. Olan olduktan sonra gerçekte ne kadar iğrenç bir durum olduğunu anlasan bir faydası olmaz.

Haa bir de söylemeyi unutuyordum, bu evlerin ayrı bir yer gibi gösterilmesinin nedeni de onlara sistematik olarak işkence yaptıkları bir yerlerin olduğunu göstermek. Hani hep Mad House diye bir şey vardır ya. Türkçeye hep Deliler Evi olarak çevrilir ama aslında Çılgın Ev demektir. Yani orası akıl kontrolünün yapıldığı yerdir ve çılgındır, çünkü orası sınır tanımayan bir yerdir.


SONUÇ OLARAK

Jessie J de bu düzende bir akıl kontrolü kölesi. Onların hayatı çekici değil, öyle görünüyorsa bile değil. Parlak bir renk cümbüşü ve ışıklar, birkaç da gülümseme gerçekçi görünebilir ama değil işte.

Ayrıca şarkılardan da uzaklaşmanı tavsiye ediyorum. Kimi insan şarkı, müzik benim hayatım diyor. Bu o kadar yanlış bir düşünce ki açıklama bile yapasım gelmiyor. Bir-iki bırak dinlemeyi, tamamen de demiyorum. O zaman göreceksin ki insan gerçekten de uzaklaşabiliyor. Ve şarkı bizi gerçek dünyadan koparıp hayal dünyasına atmak için yapılan bir şeydir. Yoksa insanların gerçekten de bizi eğlendirmek ve bize hizmette bulunmak için mi bu kadar şeyi yaptığını sandınız?

(İlk teganni eden şeytandır.) [Taberani]

Teganni etmek, şarkı söylemektir. İlk türküyü şeytan tutturmuş yani. Müzik hayatım diyenler müziğin nereden geldiğini düşünsün. Hayatı şeytanlarla sarılı demek ki. Ayrıca şeytanı kendinden soyutlama, şu an bu yazıyı beraber okuyorsunuz. Ve bu korkulacak değil, önlem alınacak bir şey. Ben tavsiyede bulunurum tutmak sana kalmış. Kararlarını sen verirsin, yine kendine etki edersin. İyi akşamlar.

Pazar, Aralık 09, 2012

Rihanna'nın Elmasları ve 21 Aralık

[Düzenleme: Bu arada biliyorum 21 Aralık'ta bir şey olmadı, zaten kıyametin kopacağına inanmıyordum. Bu yazıda 21 Aralık dediğim yerleri ileride yapacakları şeyler için düşünün. Çok yakında yapacakları bir kaos var ve tabii ki Türkiye'yi yakından ilgilendiriyor. Vaadedilmiş Topraklarda topraklarımız var çünkü. Dediğim gibi, 21 Aralık yazan yerleri gelecekteki tarih olarak düşünün. Net bir şey olsun diye 21 Aralık dedim.]

Rihanna'nın yeni klibi Diamonds'ın bir analizini sunmak istiyorum. Rastafaryanizm, Yahudilik, cinler ve 21 Aralık'la ilgili sembolizm mevcut. Oldukça içerikli bir klip, bu nedenle bu yazıyı okumanızı öneririm.  Hemen başlayalım. Renkler çok önemlidir. Hepsinin ayrı bir manası vardır ve eğer sen de bu manaları öğrenirsen izlediğin bir klipte gerçekten de o rengin manasının işlendiğini görebilirsin. Klibin ilk sahnesi karanlık, siyah-beyaz bir ortamda başlıyor.

Siyah-beyaz renkler gerçek hayatı simgeler. Oz Büyücüsü Programında da Dorothy, Oz'a gitmeden önce film sepyaydı ama Oz'a gidince film renkli oluyordu. Yani önce Rihanna'nın normal halini, bizim boyutumuzdaki halini görüyoruz. Elmaslarla sigara yapıp içiyor. Elmas; uyuşturucu ve yüksek yaratılış anlamlarına gelir. Şimdi bunun nasıl olduğunu göstereyim.

Rihanna'nın sektördeki yerine bakarsak birçok şeyi farkedebiliriz. Sadece çok ünlü olmasından bahsetmiyorum, çalıştığı müzik şirketinden tutun da kliplerindeki sembolizme kadar Rihanna'nın aslında Rastafaryanizme ait ögeleri barındırdığını görebiliriz. Buna kısa kısa kanıtlar göstereceğim.

Burayı dikkatle okuyun çünkü klipte 2 ana konu işlenmiş, birincisi bu anlatacaklarım üzerine kurulu.

Öncelikle biraz Rastafaryanizmden bahsetmek istiyorum. Rastafaryanizm, bir dindir. Modern dünyada ayak seslerini Jamaika'dan duyurmuştur. Gerek Bob Marley gibi ünlü sanatçılarla olsun gerek reggae müziğiyle olsun, rastafaryanizm popüler hale gelmiştir. Bob Marley'nin rasta olduğunu kendiniz de araştırarak bulabilirsiniz, birçok şarkısında rastafaryanizmden bahsediyor zaten direkt olarak. Reggae müzik ise rastafari ilahilerinden türemiştir.

Bu dinin özelliklerinden de kısaca bahsedeceğim. Mısır kökenli Ra dinlerinin Hıristiyanlık ve Yahudilik ile karışımından oluşur. Musa'nın asıl yol gösterdiği kutsal kavmin siyahlar özellikle de Etiyopyalılar olduğunu savunur. Burada önemli olan Etiyopyalı olmak değildir, siyahi olmaktır. Bu siyahi rastalar Yahuda'dan olduklarını kabul ederler. Dinlerinin sembolü rasta yıldızıdır. Buradaki Yahudi bağlantısını farkettin sanırım. Yahuda, yani Yahudi olduklarını kabul ediyorlar. Ayrıca sembolleri olan yıldız, Yahudi sembolü olan Davud yıldızının neredeyse aynısı.
Etiyopya olarak özellikle verilmesi ise, Afrikalı Yahudilerin burada yaşamasıdır. Yani aslında siyahi olmalarına rağmen bu insanlar Yahudi'dir.


Tıpkı Yahudilerin sembolünün aslan olması gibi Rastafarilerin sembolü de bir aslandır. Bu aslana Judah'ın aslanı denir. Sağda o aslanı görüyoruz. :)

Gözlerinin altına çektikleri renk de yine Rastafaryanizm'in 3 rengi olan kırmızı-yeşil-sarı renkleridir. Bu renklerin manalarının rastalarca açıklamaları tamamen palavralardan ibarettir. Çünkü aynı 3 renk kombinasyonu antik dinlerde de bulunuyor. İştar'la rastaların ne alakası var mesela değil mi? Bununla ilgili daha geniş içeriği bu yazımda bulabilirsin.

Yani rastalar aslında zenci olan Yahudilerdir, olay bu kadar basit.



Gelelim Rihanna'ya.



Rihanna'nın Rude Boy klibinde hakim olan 3 renk; kırmızı-sarı-yeşil. Bu renk temasını bu klibin dışında da sürekli kullanır Rihanna. Tıpkı rastafaryanizm'in 3 rengi olan kırmızı-sarı-yeşil gibi. Biraz önce yukarıda verdiğim bayrakta da aynı üç rengi görebilirsin. Ayrıca aslan da karelerde mevcut.

Yine Rude Boy klibinde çok hızlı olarak Rihanna elini çırptığında arkada rastafari yıldızları çıkıyor.

Rihanna da Bob Marley'nin bir hayranı, sürekli üzerinde onun resimleri olan kıyafetler giyiniyor. Onun şarkısını söylemişti birkaç kez. Rastafaryanizm'in ünlü mensubu Bob Marley'yi önplanda tutuyor yani.

Tüm bu anlattıklarımın sonucu olarak tekrar klibe ve uyuşturucu konusuna dönersek, elmas uyuşturucuyu temsil eder. Bu bağlamda, rastafaryanizm uyuşturucu kullanmayı emreder. Ne tür bir din uyuşturucu çektirir diyebilirsin ancak buradaki uyuşturucunun amacı rastafarilerce meditasyondur. O yüzden büyük bir marijuana furyası dönüyor ortada.

Bob Marley'nin resimlerinde hep bir marijuana dumanı görürüz. Rihanna da büyük bir marijuanacı. Birkaç resimle bunu gösterebilirim. Çok var da bu kadarı yeter.

Sürekli içiyor. İçtiği normal sigara değil, zaten sigaranın kağıdının rengine bakarsan bunu anlayabilirsin.

Marijuana'nın yaprağını da sürekli kıyafetlerinde bulunduruyor Rihanna.

 Cadılar Bayramı'nda marihuana kostümü giydi.

Rastafariler et yemezler, alkolü kullanmazlar. Buna rağmen bazı rastafariler "ağzına ne girdiği değil ağzından ne çıktığı önemlidir" diye düşünürler. Bu beslenme şekline Ital denir. Ital, Vital'dan gelir. Hatırlayacak olursanız, Rihanna'nın Man Down analizinde içtiği vita adlı bir içecek vardı. Rihanna, vita'nın reklam kampanyasının yüzü olmuştu. Vita ve ital'in yemek-içmek ile alakalı bir şey olması yine bir delil olarak sayılabilir.


Diğer bir konuya gelecek olursak: Rastaların uyuşturucu çekme nedenleri meditasyon yapma ve Jah'a yani rastafari tanrısına ulaşmaktır. Burada bir nokta daha var, rastalar Jah'ın insanın içinde olduğuna inanırlar. Bu yüzden kendilerine ben demezler, ben ve ben derler. Yani "I" değil de "I and I" şeklinde. Bu tip dinlerin tanrı anlayışlarının aslında gerçek tanrılar değil de cinler olduğunu söylemiştim önceki yazılarımda. Eğer tanrı dediği kişi insanın içindeyse, ve kendine ben ve ben diyorsa buna cin de diyebiliriz. Cinler insanların içine girebilir ama korkmayın öyle herkese de giremez. Büyü yapılması falan gerekir. Çocuk oyuncağı değil yani, ancak imkansız da değil. Mümkün.

Yukarıdaki gifte ise Rihanna'nın başında bir ışık beliriyor. Işık, masonlukta büyük bir yer kaplar. Kısaca söylemek gerekirse ışık, cini simgeler. Katy Perry analizinde de Katy'nin göğsünden bir ışık çıkıyordu ve bunu anlatmıştım. Yani Rihanna marihuanayı içince cini beliriyor.

Marijuana çekerek kendi benliklerinden çıkıp astral seyahat yapmaya çalışıyorlar. Astral seyahat denilen şey aslında insanın ruhunun bedenden çıkıp dolaşmasıdır tabiri caizse. Yani rüyalarımızda aslında astral seyahat yaparız. Ama asıl sorun şudur ki rüyalarımızda, çoğunlukla rüyada olduğumuzu anlayamayız ya da rüyayı yönetemeyiz.

Rüyalar çok önemlidir. Çünkü aslında rüyalarda cinler bizimle iletişim halindedirler, bizimle beraberdirler. Cin deyince "benim cinim yok ki" demeyin, herkesin bir şeytanı vardır, şeytanlar da cindir zaten. Bu da kanıtı:

"Şeytan, cinlerden idi." (Kehf / 50)

Yani herkesin cini var, ancak bu ünlülerin ya da bu tip şeylere mensup olan kişilerin ayrıyeten cinleri olur. Normal şeytanlar kalbe yöneliktir, vesvese verirler. Ama büyüyle bağlanan cinler beyne yöneliktir, kontrolü ele alıp o insanın vücudundan yararlanmaya çalışırlar.

Ne diyordum, evet işte rüya esnasında tam yetki sahibi olamadığımızdan başka yollarla bilinci kapatmayı denemişler. Uyuşturucu da bilinç kapatır. Böylelikle cinle iletişim kuracaktır insan, ve onun tanrı olduğuna inanacaktır. Çünkü cinler insanları kandırabilir. Nasıl olsa insanlar bilmiyorlar, bilinci yarı açıkken insan ne görse ona mistik gelecektir. Bir de ona kendi hayatından olan şeyleri sanki insanın hayatındanmış gibi gösteren sözde bir tanrı görürse buna balıklama atlayıp inanır.

Soldaki resimde yine elmasları uyuşturucu yapıp kağıda sarıyor, bu sembolik bir mana olmuş. Ayrıca resmin renkleri kırmızı-sarı-yeşil. Rihanna'nın kendi instagramında mevcut, hayran yapımı değil yani.


Yeni çıkan albümü Unapologetic'in kapağında Rihanna'nın üzerinde yazılar var. Yazının sonunda birkaç bir şeyler daha göstereceğim ama marijuanadan gidiyoruz madem şunu söyleyeyim; üzerinde chalice yazıyor. Chalice, uyuşturucu çektikleri o şeye deniyor. Bunu bu kadar göz önünde bulunduruyorlar, hem Amerika'da marijuanayı yasallaştırma kampanyaları düzenleniyor. İstedikleri de zaten uyuşturulmuş bir toplum değil mi?

Bu sanatçılar da sanki her şeye sahipmiş gibi görünseler de onlar da düzene bir köle ve yaradıkları tek iş halkı yönlendirebilme güçleri. Rihanna ne yapsa ertesi gün herkes bunu konuşacak. Örnek olabileceği o kadar çok insan var ki. Kitlelere hitap etmenin verdiği güçten faydalanmaya çalışıyorlar. Bütün bunlar Rihanna'nın isteği dairesinde gerçekleşmiyor, o da talimatlar alarak hayatını sürdürüyor. Ona öğretilen hayatı yaşıyor.

Işığın belirmesinden sonra görüntü renkleniyor, Rihanna'nın iç dünyasını görüyoruz. Bir yıkım var.

Yüzüne demirliklerin gölgesi vuruyor. Bu, köleliği simgeler.

Ellerini kelepçelenmiş gibi önünde tutuyor, yine köleliği simgeliyor.

Şarkı Sözleri:
You’re a shooting star I see / Sen gördüğüm kayan bir yıldızsın
A vision of ecstasy / Ekstazinin verdiği bir hayal
When you hold me, I’m alive / Bana sarıldığında canlıyım
We’re like diamonds in the sky / Gökyüzündeki elmaslar gibiyiz

 Ekstazi yine bir uyuşturucu türü. Burada yine uyuşturucu çekerek tanrıya yani cine ulaşma anlatılmış. Yıldızlar, cinlerle özdeşleştirilir. Ekstaziyle yani çektiği uyuşturucu sonucu yıldızı yani cini gördüğünü söylemiş.

Rihanna ile el ele tutuşan birisi var. Rihanna'nın eli daha toprağımsı, adamın eli ise renkli. İlerleyen sahnelerde bu adamın kim olduğunu anlayacağız.

Rihanna, ışıktan kaçıyor. Yani cinden kaçıyor da diyebiliriz. En sonda eliyle git gibi işaret de yapıyor, aslında onu tanıyor.

İç dünyasındaki yıkım artıyor, kolunu tuttuğu adamla elleri ayrılıyor neredeyse.

Şarkı Sözleri:
I knew that we’d become one right away / Anında bir olacağımızı biliyordum
Oh, right away / Anında
At first sight I felt the energy of sun rays / İlk görüşte güneş ışınlarının enerjisini hissettim

 Bir olmak yine "ben ve ben" tanrı kavramı üzerine yazılmış bir şarkı sözü. Tek bedende bir olma olgusu Where Have You Been klibinin analizinde de anlattığım gibi, cin ve insanın tek bir bedende bir olmasıdır. İnsanın bedenine girebilen cin ile ikisi aynı bedende yaşayabilir. Çünkü aslında beden bir maddedir. Onun içinde yaşayan ise insanın ruhudur. Ruh maddesel değildir. Cinler de maddesel değildir. Cinler manyetiktir, bu nedenle insan bedenine girebilirler.

"Güneş ışınlarının enerjisini hissettim" demiş. Güneş, sürekli söylediğim üzere Şeytan'ı simgeliyor. Güneşe tapan pagan bir anlayışları masonların. Güneş, Tanrı'dır mason felsefesinde. Güneş de Şeytan'dır aslında. Yani Şeytan da cindir, cinin enerjisinden bahsediyor. Manyetik bağlamda bir enerjiden bahsediyor. Kısacası cininin enerji boyutunu hissetmiş.

Tam bu sözlerden sonra bu sahne geliyor. Kaçarken bir şey farkedip duruyor ve gökyüzüne bakıyor. Gördüğü şey kuzey ışıkları ya da diğer bir ismiyle aurora borealis. Kuzey ışıkları yine cinlerle bağlantılı bir olaydır. Güneş ışıklarıyla dünyadaki manyetik alanın tepkimesi sonucu ortaya çıkan ışıklardır. Cinler, manyetik boyutta yaşarlar.

Rihanna iç dünyasındaki yıkımda oturmuş olacakları bekliyor. Olacakları biliyor çünkü.

Elleri neredeyse ayrılıyor. Tüm bunlar yıkımın verdiği etkiler. Yıkımın nedeni ise aurora borealis, yani kuzey ışıkları.

Eliyle üçgen yaparken bir yandan da şöyle diyor; "palms rise to the universe". Bunun Türkçesi şudur; "Palmiyeler, evrene doğru yükselir".

Palmiyeler, okültik sembolizmde güneşi simgeler.
Üçgen de cinleri sembolize ettiği için şu denklemi kurabiliriz:

Üçgen = Güneş = Cinler

Ayrıca palmiyelerin evrene yükseldiğini söylemiş, bu durumda cinlerin dünyaya geldiğini söylemiş oluyor. Bizim sınırımız yer ile gök arasında. Cinlerin sınırı ise bizimkinden daha fazla, onlar uzayda da yaşayabilirler.

Şimdi size ilginç bir tespit göstereceğim. Palmiyelerin bir sembolik özelliği de şudur ki hem eril hem de dişil prensibi simgeler. Kız ve erkek niteliklerinin uyumuna sahip olduğundan dolayı çift-cinsiyetlilik sembolüdür. Yani yine unisekslik. Bu arada yanlış anlaşılan bir konu var, açıklığa kavuşturmak istiyorum hemen. Masonluğa ya da artık adını ne koyuyorsanız (illuminati, skulls and bones, bohemian vs.) ait bir öğretidir bu. Gerçekten de bedenen çift cinsiyetli değiller. Ama yapılan ayin ve ritüeller sonucunda birçok cinsel deneyime sahip oluyorlar. Her mason, erkek ve kadına ait özellikleri kendine almış oluyor. Yani hem kadın hem de erkek oluyor aslında. Bu bir karakter değişimi ve masonik bir öğreti.

Evet devam edelim. Çift cinsiyetlik, palmiye. Rihanna bir akıl kontrolü kölesi ve programcıları onu bir süreçten geçiriyor. Önce çok kadınsı oldu, şimdi de daha sert ve erkeksi tavırları var. Mesela size öncelikle erkek karakterini göstereyim.

Rihanna bu albüm çıkarken saçlarını erkek gibi kestirdi. Tam o zamanlarda giydiği bir tişörtün üzerinde boy yani erkek yazıyor. Ayrıca Rihanna yine aynı zamanlarda Isis dövmesi yaptırdı. Isis, Eski Mısır tanrıçasıdır ve kadınlığı temsil eder. Rihanna bunun hakkında bir tweet bile attı.



Tweet'in türkçe meali şöyle; "Tanrıça Isis; Tamamlanmış Kadın - Gelecek nesillere örnek"

Yani Rihanna kendisi Isis'in kadınlığı temsil ettiğini söylemiş bulundu aslında. Nasıl mı? En yeni çıkan albümünden önceki iki albümü Loud ve Talk That Talk'ta Rihanna cinsel içerikli şarkılar söyleyip cinsel içerikli klipler çekiyordu. Kadınlığını fazlaca kullanıyordu. Ve Rihanna'nın kadın karakteri tamamlandı. Üstüne bir de Isis dövmesi yaptırdı, çünkü İsis gerçekten de tamamlanmış kadınlığı simgeler tweet te de söylediği gibi. Mesela Ke$ha yazımda Ke$ha'nın ismindeki dolar işaretinin aslında Isis'i simgelediğini söylemiştim ve yine transeksüel bir mankenin adını Isis King diye değiştirdiğini söylemiştim. Yani Isis tamamlanan kadınlığı gösteriyor. Şimdilerde Rihanna erkek saçı kestirdi ve erkek tarafını tamamlıyor.
Rihanna'nın kadınlığını önplanda tuttuğu Loud albümünden Only Girl şarkısı ve erkek karakterine geçtiği Unapologetic albümünden Diamonds şarkısı arasındaki ortak noktayı gösteriyorum.


1- Diamonds klibi mavi bir tema üzerine.
2- Ova gibi bir yerde çekilmiş ve ilerideki yerler mavi.
3- Mavi, erkek rengidir.
4- Diamonds'da giydiği kıyafetin uçuştuğunun gösterildiği bir sahne var.
5- Saçı erkek saçı gibi, muhtemelen uzun yeri kaynak çünkü gerçekte tamamen kestirmişti.
6- Klibin sonunda su sesi duyuluyor, yani su elementi.
7- Su elementi hislerle yakından ilgilidir, çevredekilerin dikkat bile etmediği ayrıntıları ve incelikleri farkeder.

Diamonds klibinde de bu mevcut. Hisler üzerine yazılmış bir şarkı, iki kişinin yakınlığından bahsediliyor. Ayrıca kimsenin farketmediklerini farketmek konusunu ise klibin ilerleyen sahnelerinde görebiliyoruz.

1- Only Girl klibi pembe bir tema üzerine kurulu.
2- Yine ova gibi bir yer ve her yer pespembe.
3- Pembe, kız rengidir.
4- Only Girl'de de giydiklerinin uçuştuğunun gösterildiği bir sahne var.
5- Saçı kız saçı gibi uzun ve kırmızı, yine kadınsı bir renk.
6- Klibin başında rüzgar sesi duyuluyor, hava elementi.
7- Hava elementi; fiziksel ve psikolojik olarak duyarlıdır; fantezi eğilimli, hayalperest ve romantiktir.

Only Girl klibinde fantezi, hayal ve romantizmi görmek mümkün çünkü klibin ve şarkının teması bu. Ayrıca Rihanna bu klibin çekimlerinde dünyadaki tek kız o olsaydı nasıl olurdu düşüncesi üzerine klibi çektiklerini söylemişti. Bu da bir hayal ve fantezidir. Bir erkekle bu düşünceyi paylaşacağını şarkı sözlerinde söylemesi de romantizmi gösterir.

Yani ikisi de elementler üzerine kurulu klipler. Aynı zamanda bu elementler erkek/kadın zıtlığını da gösteriyor tıpkı Rihanna üzerinde gösterdiği gibi. Ve bunun bir süreç sonucunda olması ise Rihanna'nın gizli bir öğretide olmasını kanıtlıyor.
Yani erkek ve kadının aynı bedende olabilmesi tamamlanmışlığı gösteriyor. Rihanna'nın kadın ve erkek yönü olması onun tamamlanmışlığını gösteriyor. Siyon yıldızının temsil ettiği anlamlardan birisi de budur.

İki klipte de dehümanizasyon vardır. Yani, hiçbir insan yok. Hani Rihanna demişti ya çekimlerde "dünyada bir tek ben olsaydım" işte bu dehümanizasyona örnektir. Ayrıca olacak olaylarla birçok kişinin öleceğinin söylenmesi de buna bir delildir. Çok az kişi kalacak ve bunlar da Yahudiler olacak şeklinde planlanıyor ama bu mümkün değil. Çünkü bize aktarılan mütevatir yani sağlam hadislerle biz biliyoruz ki dünyanın sonunda Müslümanlar ve Yahudiler arasında bir savaş olacak ve bu savaşı Müslümanlar kazanacaktır. Buna inancınız tam olsun. Bu savaşa bizim kuşağımız katılır mı onu bilemem. Ama bu eninde sonunda olacaktır.
Ha bundan önce olacak olan 21 Aralık olayı (ki eğer gerçekleşecekse, en doğrusunu Allah bilir) tamamen Haarp gibi yüksek teknoloji eseri bir olay olacaktır ve bu kıyamet değildir. Zaten kıyameti Allah koparacak, bütün masonlar Yahudiler bir araya toplansalar Allah istemedikçe hiçbir şey yapamazlar. Bakın bu konuda çok güzel bir ayet var.

"Gerçekten onlar çeşitli hileler ve tuzaklar kurdular. Allah katında da onlara hilelerine karşı azab var; isterse onların hileleri dağları yerinden oynatacak olsun." (İbrahim / 46)

Yani bu yapacakları sonucunda olacak hiçbir şey bizim umrumuzda olmamalıdır. Herkes bir gün zaten ölecek. Ki bunun olacak olup olmayacağı bile belli değil, muhtemelen daha önce Japonya, Gölcük ve Van'da yaptıkları gibi geniş çapta bir deprem ya da tsunami planlıyorlardır. Ama gelecek hakkındaki tüm planlar sadece Allah'a aittir.

"Ve onlar hile yaptılar, Allah da (onlara) hile yaptı. Ve Allah, (hileye karşı) hile yapanların en hayırlısıdır." (Al-i İmran / 54)

Takmayın yani, olacak olan olacaktır, olmayacak olan asla olmayacaktır.

Tek başına bir siyah at geliyor ve sonra Rihanna'yı gösteriyor.

Sonra Rihanna'nın yanında yine cini simgeleyen o ışık beliriyor. Ardından da diğer siyah at geliyor.

Sonra iki at yani Rihanna ve cini yan yana geliyorlar. Üstlerinde güneş doğuyor, yine güneş sembolizmi. Yani onlar bir bütün olarak en üst seviyeye ulaşmış oluyorlar. Güneş Tanrı'yı simgeliyor, bu öğretide ilerledikçe onlar da tanrı oluyorlar. İkisinin bir araya gelişi de bunu simgeliyor.

Siyah at; açlığı, ölümü ve kıtlığı simgeler. Siyah at şahlanıyor yani ölüm ve açlık yükseliyor.

İncil'de Vahiyler bölümünde 5-6. ayetlerde siyah at geçer. Siyah atın binicisinin ise yiyeceklerle ilgili bir şey söylediği geçiyor, yani açlığı temsil ediyor. Olacak olan olaylardan dolayı birçok insan ölecek geriye kalanlar ise sıkıntı çekecekler.

Luka, 21. bölümde de yine aynı olayı anlatıyor. Devletler savaşacak diyor, bu çoktan olmadı mı? Orta Doğu'daki Müslüman devletlere savaş açılmış durumda. Afganistan, Mısır, Suriye, Irak vs.

Şiddetli depremler ise olmaya başladı ve devam edecek. 21 Aralık'ta olacaklardan sonra neden daha şiddetlileri olmasın ki? Zaten siyah atlı açlık ve ölümü simgeliyor.

Göksel güçlerin sarsılacağını söylemesi tıpkı Diamonds klibindeki kuzey ışıklarının görülmesi gibi. Cinlerin alemiyle ilgili tüm bu elmas sembolizasyonu.

Tabii İncil'den örnekler vermem bozulmuş olan İncil'e inandığım anlamına gelmiyor. Örnekler verdim çünkü İncil'i bozan Şeytan'dır. Kendi ilmini onun içine yerleştirmiş. Zaten Şeytan planını Hz Adem'e secde etmeyip kovulduğunda yapmıştı. Sistematik bir şekilde ilerledi ve ilerlemeye de devam ediyor. Planını İncil'e de aksettirmiş. Aslında Şeytan kimin hangi dinden olduğunu umursamaz. Çünkü Allah'a ve Hz Muhammed'e inanmamaları onun için yeterlidir. Yani bir insan Yahudi de olsa Hristiyan da olsa Şeytan'ın işine gelir. O yüzden bütün kutsal kitapları bozup yeni yeni dinler türetmiş. Din en başından beri İslam'dı. Şeytan bozdu ve insanları saptırdı.

Yani demek istediğim, İncil'den örnekler vermemin nedeni Şeytan'ın zihniyetini anlamak ve buna göre kendi yolumuzu çizmek. Çünkü eğer batılı anlamazsan hakkı da anlayamazsın. Düşmanımız olan Şeytan'ı tanımazsak ve onun kötü olduğunu bilmezsek Allah'ın tek kurtuluş olduğunu nereden bilebiliriz ki? Tabii bunun için Satanist olalım demiyorum, sadece Şeytan'ın planlarına bakıyoruz, buna göre Allah'ın açtığı yoldan yürüyeceğiz.

İki at beraber koşuyorlar, buradan sonra tamamıyla "Rihanna-cin" sembolizmi göreceğiz.
Gökkuşağı beliriyor, bu efekti bilerek yapıyorlar. Gökkuşağı okültizmde hipnotik bir araçtır ve büyük maneviyatı simgeler. İki atın beraber koşması, yanı yolculuğu beraber sürdürmeleri şu anlama gelir; yolculukları yaşamdır, ikisi beraber sürdürüyorlar. Biri insan(rihanna), diğeri de cin. Bu hayatı birlikte yaşıyorlar. Gökkuşağı da burada beliriyor, yani büyük bir maneviyatta Rihanna. Maneviyat derken, masonik öğretilerin büyük maneviyatından bahsediliyor.

Sonra yine Rihanna'nın arkasında cini sembolize eden ışık parlıyor. Yani cin sürekli Rihanna ile beraber. Bu sahneden sonra hemen iki elin tutuştuğu sahnenin gösterilmesi ise diğer elin cine ait olduğunu gösteriyor.

Hemen sonra bu sahneler giriyor. Rihanna sigara dumanını üflüyor. Duman, ruhu ya da cini sembolize eder.
Yani Rihanna ve cin.

Sonra ateşte yanan bir gül gösteriliyor. Gül de tamamlanmış karakteri gösterir ve kadınlığı sembolize eder. Rihanna'nın tamamlanmış kadın karakterini yukarıda anlatmıştım, sembolizm tekrar devam ediyor. Etrafındaki ateş ise cini simgeliyor çünkü cinler ateşten yaratılmıştır. Bu ikisinin bir arada olması ise neyi simgeliyor?
Rihanna ve cin.

Bu sahnede Rihanna denizde yatıyor. Su elementi ile daha önce dediğim gibi yine hisler sembolize ediliyor. Zaten Rihanna da gözlerini kapatıyor ve bir şey düşünüyor.
Rihanna masumiyeti simgeleyen beyaz giyiyor ve göğsündeki Isis dövmesi görünüyor.

Düşündüğü şey ise böyle gösteriliyor. Karmaşa, kaos ve yıkım. En başta bahsettiğim yıkım işte buydu. Belki 21 Aralık'taki belki de Rihanna'nın iç dünyasındaki yıkım. Muhtemelen ikisi de.

Ve bu yıkımın ortasında Rihanna ve sonrasında yüzü belirli olmayan ve ateşte yandığı halde hiç oralı olmayan bir adam görülüyor. Bu adam aslında yanmıyor çünkü, cin olduğu için ateşten yaratılmış. Yani bu gördüğümüz kişi Rihanna'nın el ele tutuştuğu cini sembolize ediyor.

Çünkü bu sahnenin tam ardından el ele tutuştukları sahne gösteriliyor. Ve elleri gittikçe ayrılıyor.

Ateşten yaratılmış cin ve topraktan yaratılmış insan Rihanna. Topraktan olduğunu belirtmek için de üstüne toz toprak atmışlar Rihanna'nın.

Bu arada saydığımız elementlere bakalım. Önce hava ve sudan bahsetmiştik, ardından burada da toprak ve ateşi görüyoruz. Böylece 4 elementi de göstermişler. Ayrıca siyon yıldızını da tamamlamış olduk sanırım.

Rihanna kollarını boynunda bir araya getirmişken arkadaki arabada sarı bir ışık parlıyor. Tıpkı güneş benzeri bir ışık, ardından da siyah-beyaz ortamdaki sürekli yanan beyaz ışığı görüyoruz. Yani ister Rihanna'nın iç dünyası olsun(renkli) ister gerçek hayat olsun(siyah-beyaz), cini her zaman Rihanna ile birlikte ve parlıyor. Tıpkı şarkı sözlerindeki "shine bright like a diamond" demesi gibi. Türkçesi "Bir elmas gibi parla" oluyor ve elmas da cinleri sembolize ettiği için cin gibi parla demiş oluyor. Yani cin ve insanın tek bedende bir olması.

En sonunda ciniyle Rihanna'nın eli tamamen ayrılıyor. Bunun anlamı ise büyük ihtimalle 21 Aralık üzerine yapılan plan. 21 Aralık'ta cinlerin alemi görünür hale gelebilir. Gökyüzünde kuzey ışıklarını görmesi de buna ayrı bir kanıt. Yani artık hissi olarak değil de tamamen gözle görünür halde cini görebilecek. O yüzden elleri ayrılıyor.

Ama ışık onu terk etmiyor. Yani artık onu görebilecek. Tabii gelecek neleri gösterir bunu bilemeyiz ama klipte anlatılan böyle. Bunun planlamaları yapılıyor, dünyanın manyetik alanının kaydığı söyleniyor. Kuzey ışıkları en son İngiltere'de görülmüş. Yani kutuplarda normalde görülmesi gerekirken manyetik alan İngiltere'ye kadar inmiş. Tüm dünyayı da kaplayabilir.

En son sahne de burası, Rihanna gözlerini açıyor. Hislerinde ve içdünyasında yüzmeye devam ediyor. Baktığı yer de gökyüzü, şarkı sözlerinde şöyle söylüyor ya: "We’re beautiful like diamonds in the sky".
"Gökteki elmaslar kadar güzeliz"

Bu arada klipteki uyuşturucu sembolizmine bir kez daha değinmek istiyorum.

Marihuana, kenevirden yapılır. Kenevir iki türlüdür, bir normal yenilen kenevir. Bu türe cannabis sativa deniyor. Uyuşturucu yapılan kenevire ise cannabis indica deniyor. Cannabis'in (yani) kenevirin diğer bir ismi ise northern lights'tır. Yani türkçesiyle "kuzey ışıkları". Garip değil mi? Neden kenevire, kuzey ışıkları densin ki? Demek ki uyuşturucu ile cinlere ulaşılabileceğini bilen birisi tarafından bu isim takılmış. Klipte hem marihuana hem de kuzey ışıkları var, alın size delil. Eğer cin bağlantısı yoksa normalde marihuana ile kuzey ışıkları arasında hiçbir bağlantı bulunamaz.

Şarkıda Rihanna şöyle söylüyor: "As we moonshine and molly". Bunun Türkçesi, "Tıpkı biz gibi, moonshine ve molly." Moonshine ve Molly'nin anlamları uyuşturucudur. Molly soldaki resimde görünen MDMA hapına deniyor. Herkesin bildiği ismiyle ise ekstazi. Şarkı sözlerinde de bu geçiyordu, "ekstazinin verdiği bir hayal" diye. Diğeri moonshine ise üretiminin yasadışı olduğu bir içki çeşidi. Yüzde %95 oranında alkol içerdiği için uyuşturucu etkisi yapıyor. Yani diğer içkiler de kafa buldurur ama onların içinde başka şeyler de var. Moonshine'da ise neredeyse direkt alkol içmiş oluyorsun. İşte Rihanna şarkısında bu uyuşturucularla yaşadıklarını anlatıyor. Yoksa Chris Brown'a olan aşkını uyuşturucuya benzetmiyor.

Gelgelelim bahsetmek istediğim birkaç bir şey daha var. Diamonds'ın remix versiyonunda Kanye West'in de düeti var. Şarkı sözlerinde ise şu geçiyor:

"We the cause of all commotion
Your mouth running, but where is you going?
What is you smoking, man? That ain't potent
What is you talking, man? That ain't important
Illuminati, high society
We in this party and nobody invited me
We going crazy and I always use my best sense"

Türkçesi ise şöyle:
"Tüm kargaşanın sebebi biziz
Ağzın konuşuyor ama nereye gidiyorsun?
Ne tüttürüyorsun adamım? İçtiği güçlü değil
Ne konuşuyorsun adamım? Önemli değil 
Illuminati, yüksek sosyete
Bu partideyiz ama beni kimse davet etmedi
Çıldırıyoruz ve ben her zaman en iyi hislerimi kullanırım"

Rihanna'nın klibindeki kargaşanın nedeni biziz demiş Kanye West. İçtikleri uyuşturucuya da vurguda bulunmuş, senin içtiğin güçlü değil diyor bir de. Ayrıca illuminati'den bahsetmesi de tüm bunların gerçek olduğu anlamına gelir. Kimse beni davet etmedi diyor. Burada bahsettiğim bir konuya açıklık getiriyor Kanye.

Kimse beni davet etmedi demek ben zaten buradaydım anlamına gelir. Yani illuminati'ye girme şeklinin ailesinden gelen masonluktan dolayı olduğunu söylüyor. Zaten Kanye West geçenlerde çıkan şarkısı "Clique"te de illuminati bağlarından bahsediyordu. Clique, "takım, komite" demek. Yani illuminati.

 Şarkılarında bahsettikleri la familia var. La familia, aile demek. Yani ailelerinden gelen bir şey var. Ayrıca hepsi aynı aileden geliyor yani. Bakın şimdi size Jay-Z 'nin bir şarkısının sözlerini göstereceğim. İngilizce'sini koymuyorum uzun oluyor, kendiniz bakın inanmıyorsanız.

Clique şarkısında Jay-z, sürekli komitelerinden bahsettikten sonra şöyle diyor: 
"Evet, Ye’den bahsediyorum, 
evet Rih’ten bahsediyorum,
evet B'den bahsediyorum,
zenci, kendimden bahsediyorum" 

Bu demek oluyor ki, komitelerinde olan kişiler bunlar;
Ye= Kanye West
Rih= Rihanna
B= Beyonce
ve Jay-Z
Ama tabii sadece bu 4 kişi Illuminati'den değil, diğerleri de öyle ama onlar bu 4'ü kadar yüksek statü sahibi değiller.
Çünkü devamında da şöyle söylüyor:
"Kime söyleyeceğiz ki,
totem havuzunun başında bizler varız.
Bu süprem takımla buluşan rüya takım
Bütün gözler yeşil ve bunun tek anlamı var
Komitemle yarışamazsın"

Totemi aratırsanız karşınıza şunlar çıkacaktır,
  1.  İlkel toplumlarda topluluğun ondan türediği sanılan ve kutsal sayılan hayvan, ağaç, rüzgâr vb. herhangi bir doğal nesne, ongun.
  2. Bir insan topluluğunun ya da tek bir kişinin gizemsel ve büyüsel duygularla bağlı bulunduğu hayvan, bitki, doğasal olay ya da cansız bir nesne. a. bk.totemcilik.
Sanırım yine ailesel bir bağ bulduk. Sözlerde süprem takım geçiyor, masonların da süprem konsülü vardır. Tüm mason mahfilleri bu konsüle bağlıdır. Yani en başta onlar vardır. Bütün gözler yeşil derken de çok zengin olduklarını kastediyor.

Jay-Z'nin bağlı olduğu albüm şirketinin ismi Roc-A-Fella Records. Roc-A-Fella size tanıdık gelmediyse tanıtayım; Rockefeller. Ünlü Yahudi-Siyonist iş adamı John Rockefeller'e ithafen alınmış bir isim, acaba neden? Vikipedi'de bile yazıyor.

Jay-Z'nin kendisine taktığı bir lakap da "Hov". Bu İbranice bir kelime oyunu, yani Yahudi Tanrısı Jahovah'nın (Yehova) ismindeki Hov'u kendine atfediyor. Kendisi Jay, lakabı Hov; Jahovah. Bir şekilde kendini tanrı ilan ediyor ve bu tanrıyı Yahudilerin tanrısı olarak seçmesi ise bize Jay-Z'nin dinini ve kökenini gösteriyor.

Bir de şu la familia meselesi var. Roc Nation.

La Familia, "aile" demek demiştim yukarıda. Bu aileye Roc Nation diyorlar. Yani Türkçesiyle Roc Soyu. Roc kelimesi de Rockefeller'i temsil ettiğine göre kendilerine Rockefeller Soyu demiş oluyorlar. Bu sayede kendilerini belli etmiş oluyorlar.

Roc La Familia, ayrıca Jay-Z.'nin 5. albümünün de adıdır. The Dynasty ise Hanedan demek. Artık Yahudilerin gizlice terk ettikleri Mısır Hanedanlığına ve Tanrılarına bir atıfta bulunmuş.

Ayrıca Roc Nation'ın simgesi de bir elmastır. Çok ilginç...


Şimdi de Rihanna'nın Yahudi ve Rastafari tanrısı olan Jah yahut Yehova'yı zikrettiği resmi instagram hesabından birkaç enstantane...

Jah kıskanç bir Tanrı, yani eğer o soydan doğmuşsan başka bir şeyi seçme şansın yoktur. Sanırım Rihanna bunu isyankar ya da korktuğu bir anda yazmış.

Jah'a şükrediyor. Gayet açık bir şekilde.

Solda yazıyor ki "Tatlı Eylül... Bana iyi davrandın!" Yani yine Yehova'nın ona güzel bir ay yaşattığını söylüyor ve hayatına direkt hükmeden tanrısına şükrediyor.


Rihanna'nın her albümüne bir R sembolü vardır. Unapologetic'inki ise soldaki. Birkaçını söyleyeyim mesela ingilizce bilmeyenler için;
I'm Isis - Ben İsis'im
Roc
Jah
Diamonds - Elmaslar
Complete Woman - Tamamlanmış Kadın
petals - taçyaprakları (çiçekler kadınlığı sembolize eder)
I$I$ - Yine İsis

Buradaki isis'i dolar işaretiyle yazması dolar işaretinin anlamının isis olmasıdır. Şöyle okursan bunu anlarsın -> $ $




Bu video Diamonds'ın sahne arkası, 1:13 'ü direkt olarak açarsanız şöyle diyor;
"Bu sahne kaosu simgeliyor. Ve tam ortasında bir şekilde huzurlu olmayı. Ayrıca aşık olmayı ve bunun çok canavarca bir şey olduğunu temsil ediyor. Ve etrafında ne olursa olsun dünyada, onu senin elinden alamaz."

Sonra ağlamaklı oluyor ve durumu toparlamaya çalışıyor. Çünkü anlattıkları sadece bir klip senaryosu değil gerçek hayatının, gerçek hayatın ta kendisi.

Bu görüntüler Rihanna'nın bir süre önce, saçlarını kestirmeden verdiği Hackney konserine ait. Arkadaki kocaman üçgen Rihanna'nın konser setinin ayrılmaz üyesi. İki tane devasa Mısırlı muhafızı kenara çekiyor Mısırlı gibi giyinmiş arka dansçılar.

Rihanna'nın ilginç bir ceketi var. Mağaza mağaza dolaşsan bulamazsın. Üzerinde tek göz ve ankh işaretleri var, yine Eski Mısır'a ait simgeler.

Tek Göz                                   Ankh

Arkada ise kocaman bir Firavun başı bulunuyor.

Omzuna doğru da kıvrılmış bir yılan var.

Tıpkı Baphomet'in kucağında birbirine sarılmış iki yılan gibi.
Üçgenin tam tepesinde ise tek göz bulunuyor.

Piramitin üstündeki tek göz önündeki sfenksin aynısını Rihanna'nın konser setinde görüyoruz.
Ceketinin arkasında piramit var ancak net görünmüyor. Dikkatli bakın ya da videoyu izleyin ya da kısacası bana inanın.

Giydiği tişörtte leopar var. Leopar, Monarşi BETA akıl kontrolü programında köle olmayı ve vahşiliği simgeler. BETA programı cinsel programlama olduğu için köle sadece vahşi bir hayvan gibi cinselliği düşünür.

Rihanna mutlaka 3 günde 1 leopar deseni giyer.

Solda elleriyle yaptığı hareket de bunu doğrular seviyede.

One Direction yazımda söylediğim ve hala arkasında durmakta olduğum hayvan başlığını Rihanna da kullanıyor. Tabi One Direction'dakiler Rihanna kadar üst düzey ve göz önünde olmadığı için bu kadar net örnekler bulmak mümkün olmuyor. Ama bu gerçekte hepsinin BETA kölesi olmadığı anlamına gelmez. Öyleler işte. Neden bu apaçık gerçekleri kabullenemiyorsunuz ki?

Mayosu vahşi bir hayvan olan kara panter yani jaguar desenli. Saçındaki fular ise leopar deseni.

BETA kölelerinin programlamasındakilere sex-kitten denir. Yani seks kedicikleri. Vahşi hayvanlar da kedigillerdendir. Tişörtteki erkeğin ve kızın başının kedi olması da buna bir diğer örnektir.

Giydiği bir tişörtte de tersten "minds control" yazıyor. Yani, akıl kontrolü.

Konsere devam edelim. Rihanna kollarını açıyor ve onun giydiği leoparın desenini giyen dansçılar onu yücelten hareketlerde bulunuyorlar.

Sonra leopar deseni giyen erkek dansçılar da Rihanna'nın önünde eğiliyorlar. Yani hem kızlar hem de erkekler bu düzende köleler.

Rihanna katıldığı bir davette Firavun gibi giyinmiş. Makyajı, kolundaki sarılmış yılan bilekliği ve başındaki yılanlı tacı da belirgin aksesuarlar.

Evet bir analizin daha sonuna geldik. Umarım Rihanna'nın da bir köle olduğunu görmüşsünüzdür. Onların hayatının çekici bir tarafı yok. Bazen belki bunun dalgınlığına kapılıyoruz ama bilmeliyiz ki tek doğru olan bir şey var bu hayatta, o da bizim yolumuz. Tek gerçek olan bu. O yol hangisi olmalıdır? Çok güzel bir ayet:

"Şimdi yüz üstü kapanarak yürüyen mi doğru gider, yoksa dosdoğru yolda yürüyen mi?" (Mülk / 22)

Aslında sorularımızın cevabı Kuran'da mevcut. Biz, bize dayatılanları değil de fıtratımızda özlemini duyduğumuz Hakk'ın sözlerini öğrenmeye çalışsaydık ne çok şey öğrenecektik. Bir türlü düşünemedik ya da düşünsek de yapamadık. Ama hayıflanmak da boşunadır. Ve evet, zararın neresinden dönülse kardır.

Cahillik de iyi değildir. Bu sadece sıradan olmak isteyen insanlar için geçerlidir. Ben sıradan olmak istemiyorum. Çok şey öğrenmek isterim, dinimiz de bunu tavsiye eder.

"İlim, müminin yitik malıdır, nerede bulursa alır." (Hadis-i Şerif)

Bilmeliyiz her zaman. Bilmeyeni aldatmak kolaydır. Allah parayı istediğine ilmi ise isteyene verir. İlim her zaman üstünlüktür. Hatta şöyle bir hadis var;

"Ahirette alimin mürekkebi ve şehidin kanı tartılacak, alimin mürekkebi şehidin kanından ağır gelecek."

Hala daha ilmi küçümsemeyin. Bilgi, güçtür. Son bir ayet daha:

"Hükmü her yerde geçerli gerçek hükümdar olan Allah yücedir. ... "Rabbim! benim ilmimi artır" de." (Taha / 114)


Not: Kesha analizinden vazgeçtim. Zaten başından beri yapmak istemiyordum. Kesha'ya ve onun satanik, cinsel ayinden başka bir muhteviyatı olmayan klibine katlanmak benim için çok zordu. Hem zaten bence o klip sırf  "ahan da kesha illuminati olmuş" desin herkes diye çekilmiş. O yüzden popülist kültüre uyup yine onların yönlendirmesinde olmak aptalca olur. Onların yönlendirmelerine uymak değil, onları anlayıp ona göre kendi yolumuzu kendi kararlarımızla çizmek olmalı amacımız.

Herkese iyi bir gün, iyi bir ömür ve anlayış diliyorum. Görüşmek üzere.

[Düzenleme: Bu arada biliyorum 21 Aralık'ta bir şey olmadı, zaten kıyametin kopacağına inanmıyordum. Bu yazıda 21 Aralık dediğim yerleri ileride yapacakları şeyler için düşünün. Çok yakında yapacakları bir kaos var ve tabii ki Türkiye'yi yakından ilgilendiriyor. Vaadedilmiş Topraklarda topraklarımız var çünkü. Dediğim gibi, 21 Aralık yazan yerleri gelecekteki tarih olarak düşünün. Net bir şey olsun diye 21 Aralık dedim.]