Pazartesi, Ocak 28, 2013

Beyonce - Sweet Dreams Analizi

Daha önce astral seyahat ile cinlerle iletişim kurduklarına dair bir yazı yazmıştım. Aynı konuyu bu klipte de görüyoruz. Konunun anlaşılır olması bakımından bu linkten önceki yazıyı okumanı öneririm. Zaten bütün konuların birbiriyle bağlantısı var ve hiçbir şey boş değil.
Beyonce'nin Sweet Dreams yani Tatlı Rüyalar isimli klibinde okültizm, akıl kontrolü ve cinlerin bağlantısı işlenmiş. Beyonce bu klibi çekerek kendi durumunu anlatmış. Bu şarkının ünlü olup da bizlere klibinin izletilmesi ise aynı durumu bizde de aksettirmek için yapılan bir hamledir.

Beyonce uyurken bir şeyden rahatsız oluyor. Cin onu rahatsız ediyor. Bu sadece cinin gelip bir insanı dürtüklemesi ya da ona vurması gibi bir şey değildir. Cinler cinsel bağlamda da rahatsızlık verirler. Bu sahne klibin ilk sahnesi, cinsel istismarı belli edecek şekilde yapmışlar.

Astral seyahata giriş buradan başlıyor. Görüntüyü bir ileriye bir geriye sarıyorlar. Geriye sarmak da masonik felsefede var olan şeylerdendir. Mesela tersten konuşabilmek gibi, şarkıların tersinde de mantıklı cümlelerin çıkması da yine bu öğretinin sonucudur. Geriye sarmaya başka bir örnek olarak bazı ayinlerin tersten yapılması verilebilir. Şeytan, Allah'a karşı geldiği için yapılması gerekeni değil tersini yapmış oldu. Bu yüzden öğretisine bunu da yerleştirdi. Zaten Satanizm'de de yasaklanmış ne varsa yapılması tek kuraldır. Böylece her şeyi tersten yapmış oluyorsun. Yani bir Satanist, bir Müslümanın tam zıttı işler yapar teknik olarak.


Beyonce'nin elbisesi siyah-beyaz parçalı. Yani ayrışım gerçekleşecek. Burada bir noktadan bahsetmek istiyorum, siyah-beyaz ayrımının akıl kontrolünde Alfa Programı seviyesine denk geldiğini daha önce de söylemiştim. Alfa'nın renkleri siyah-beyaz'dır. Genel kişilik ayrışımının seviyesidir. Tabi bu isimler rastgele seçilmemiş. İnsan vücudunda yayılan bazı dalgalar var. Kısaca değinip geçeceğim. Alfa dalgası da bunlardan biri. Yukarıda verdiğim dalgalar ortalama bir insanın Alfa dalgaları. Bunu ölçmek için elektroensefalogram yani kısaca EEG denilen bir cihaz var. Yani anlattığım tüm bu şeyler gerçek ve tıbba dayalı. Bir kısmı ise gizli, ancak gizli olması var olmadığı anlamına gelmiyor.



Aynı zamanda siyah-beyaz masonik öğretide iyi ve kötüyü simgeler. Bu sahnede bir ninni çalıyor. Bu ninni, hipnoza girmeden önce ritmik olarak köleyi etkilemek için yapılan bir ninni. Bazı korku filmlerinde de ninni kullanılır bolca. Mesela ben bir örnek vereyim, Insidious diye bir film var. Orada da akıl kontrolünün dibine vurdukları bir odaya girdiklerinde ninni çalıyor. Uzakdoğunun korku filmlerinde de hep ninni çalar. Bu akıl kontrolünün bir tetiğidir. O ninninin çalması korku dolu bir ortamda sanki hiçbir şey yokmuş gibi bir hava oluşturur. Ama aslında bu durumun daha da korkutucu bir hal almasını sağlar.

İşte Insidious filminde bahsettiğim o sahne. Ninninin çalmasıyla durum daha da garip bir hal alıyor. Oradaki adam da astral seyahat yoluyla o cinle bağlantı kurmaya çalışıyor. Bu sembolizmin aynı durumda her yerde kullanılması tabii ki tesadüf değil. Hem sonda gösterdiği kişinin gözbebekleri dik. Yani cin olduğunu göstermişler.

Beyonce'nin üzerinden uçan güvercin, onun ruhunu sembolize ediyor. Yani ruhu bedeninden çıkıyor. Solda vermiş olduğum resim Eski Mısır'a ait. Ba'nın yani ruhun vücuttan çıkışını temsil ediyor. Ba, bir kuş olarak tasvir edilirdi. Klipte de aynısı söz konusu. Ba, bir güvercin olarak gösterilmiş. Tıpkı resimdeki mumya gibi Beyonce yatıyor ve ba'sı bir güvercin gibi uçuyor.
Buradaki ruh, can değildir. Ruh ne kadar çıksa da ölüm gerçekleşmez. Yani yarı-ölüm kavramı vardır. İşte bu astral seyahattir. Ancak astral seyahat sanıldığı gibi ruhun bedenden çıkıp da istediği gibi dolanması değildir. Cinin hakimiyetine verilen ruh söz konusudur.

Yani uzun lafın kısası, cinin hakimiyetine girmek için yapılan bir takım şeylerdir bunlar. İnsanın vücudundaki bilinç durumu ortadan kaldırılır. Yarı uyku-yarı uyanıklık haline geçilir. İşte cinin hakimiyeti de bu noktadan sonra başlar. Ba'nın vücuttan soyutlanmasıyla astral seyahat dedikleri olay vuku bulur.



Beyonce'nin geldiği bu mekan ise rüyası. Beyonce çektiği acıdan dolayı bağırıyor ancak sesi gerçek hayatta duyulmuyor. Sadece bu mekanda, yani rüyada bağırabiliyor. Birçok kişi karabasan benzeri bir durumda çığlık attığını ancak sesinin duyulmadığını söyler. İşte bu durum tam da bu olayı anlatıyor aslında.

Ve farkettiysen, Beyonce artık beyaz değil siyah giyiniyor. Çünkü artık masum değil.



Görüntü yine tersten. Yani Beyonce şu anda tamamiyle rüyada. Arkaplanda da görüldüğü üzere bir gökkuşağı var. Yani gökkuşağının sonunda. Bilmeyenler için söyleyeyim, Monarşi akıl kontrolünde, kölelere hep gökkuşağının sonuna gitmesi öğütlenir. Çünkü çektikleri acılardan kurtulabilecekleri tek dertsiz yer orasıdır. Bu rüyada da bir nevi bu gerçekleşiyor. Beyonce, gökkuşağının sonuna doğru yol alıyor.

"Gökkuşağının sonuna gitmek" köleye, programcısı tarafından verilen bir komuttur. Bu komut Oz Büyücüsü Programında da yer almaktadır. Hatta Oz Büyücüsü filminde Dorothy'yi oynayan Judy Garland da "gökkuşağının sonunda bir yerlerde" isimli bir şarkıyı yine aynı filmde seslendirmiştir.



Bu sahnede Beyonce sırasıyla "turn the lights on!" yani "ışıkları açın!" diye bağırıyor. Ardından arkadaki iki dansçı görünüyor. Bu iki dansçı Beyonce'nin diğer alterlerini/karakterlerini temsil ediyor. Kölelerin birçok karakteri vardır ancak "ana 3 karakter"leri vardır ki bunların kişilikleri derinlemesinedir. Yani ana 3 karakterini göstermiş oluyor. O karakterlerin ise bekçisi olan cinler vardır. Cin beyne hükmedebilir ancak belli koşullar mevcutsa. Akıl kontrolü kölesiysen mesela. O karakterleri yöneten de cin olur artık.

Güneş Sembolizmi var. Güneş, tanrıyı simgeler. Ancak okültik öğretiye göre tanrı Allah değil, Baphomet'tir. Baphomet de Şeytan'dır. Yani tanrı olarak kabul ettikleri kişi Şeytan.
Ayrıca cin kelimesi ingilizcede demon'dır. Yunanca'dan gelmektedir ve aslı daimon'dır. Daimon aynı zamanda tanrı demektir. Buradan da cinleri ve şeytanı tanrı olarak gördüklerini anlamak mümkün.

Sonrasında ise (üstteki gife bakarsan bir daha görürsün) arkada güneşin olduğu yerden sağdan sola doğru beyaz bir at koşmaya başlıyor. Bu küçük ayrıntı sözlerle alakası olmayan yerde, hem de belli bile olmayacak bir şekilde neden oraya konulsun ki?

Beyaz at, Pegasus'tur. Pegasus, ruhun astral seyahatinde taşıyıcısı ve koruyucusudur. Yukarıdaki resimde de Pegasus var, ve gövdesinin altında bir gökkuşağı. Beyonce'nin klibindeki gibi bir gökkuşağıyla tasvir edilmiş olması da yine bir delildir sanıyorum. Ayrıca Jessie J analizinde de Jessie programa başladığında beyaz bir at gösteriliyordu.

Buradan sonra biraz da şarkı sözlerine bakalım.

Every night I rush to my bed
With hopes that maybe I'll get a chance to see you when I close my eyes
I'm going outta my head
Lost in a fairytale

Her gece aceleyle yatağıma giderim
Belki seni görürüm umuduyla gözlerimi kapadığımda
Kafamdan çıkıyorum
Bir peri masalında kayboldum




Beyonce'nin burada bahsettiği kafadan çıkma mevzusu şöyle açıklanıyor. Astral seyahatte vücudundan ayrılışın asıl merkezinin baş olduğu söylenir. Yani Beyonce'nin burada kafasından çıktığını söylemesi gayet yerinde bir tabir.





Bu bölgeye glabella adı verilir. Başın üst kısmında iki gözün ortasında burnun bittiği yerde bulunur glabella.

Ve yine ne tesadüftür ki üçüncü gözün açıldığı yer de tam burasıdır.

Üçüncü gözden biraz bahsetmek istiyorum. Yapılan meditasyon, yoga ve benzeri şeyler aslında astral seyahati sağlamak için yapılır. Ancak bunu evde öyle oturup lambaları kapatıp mumları yakarak yapamazsınız. Okültik öğretiyle üçüncü gözün açılması sağlanır. Bu da astral seyahat ile mümkündür. Astral seyahat için de bir cinle iletişim gerekir, sağlam iletişim için zaten masonlar kara büyü ritüelleri yapmaktadır.
Üçüncü gözün açılması aslında cinin görüşüne ortak olmak manasına gelir. Musallat olan cin, astral seyahat yapan insana kendisini bir tanrı olarak gösterir. Sonra bu insana yaşadıklarını gösterir. Hani hep denir ya "senin gözlerinden hayatı gördüm". Bu sözler Rihanna'nın Diamonds şarkısında da geçiyor. Cin kendi yaşadıklarını gösterir, insan da onu kendi hatıraları zanneder. Bu yüzden birçok kişi reenkarnasyona inanmaktadır. Bu çok önemli bir konu.

Cinlerin ömürleri bizimkinden uzun olduğu için çok eski zamanlardan anıları gösterebilir. Bu yüzden bu insanlar reenkarnasyonun gerçekliğine inanıyorlar. Aslında o kişinin bir cin olduğunu bilmiyorlar. Belki de cin ne demek onu bile bilmiyorlar. Kendi öz benlikleri zannediyorlar. Halbuki her şey büyük bir aldatmacanın sonucu.

Sözlere devam edelim.

Can you hold my hands and be my guide?
Clouds filled with stars cover your skies
And I hope it rains
You're the perfect lullaby
What kind of dream is this?

Ellerimi tutup rehberim olur musun?
Yıldızlarla dolu bulutlar senin göklerini kaplıyor
Ve umarım yağmur yağar
Sen kusursuz ninnisin
Ne tür bir rüya bu?

Rehberim olur musun dediği de, pegasus ile sembolize edildiğini anlattığım cin. Burada doğasal varlıkların da bir anlatımı var. Yine okültik bir inanış olan Güneş Mitolojisi var. Güneş mitolojisinde güneş, ay ve yıldızlar mühimdir. Zaten güneşe tapıyorlar ki güneş Şeytan'ı simgeliyor. Şarkıda "yıldızlarla dolu bulutlar"dan bahsetmiş. Yıldızlar, cinlere bir atıftır.

Şimdi burada sorulabilir ki "bu ne hep cin cin, o cini sembolize eder bu cini sembolize eder".  Ama zaten olay cinlerle alakalı. Şeytan bir cindi ve kendi ırkını üstünü gördü. Bu nedenle Hz Adem'e secde etmedi ve şimdi Ademoğlunu cehenneme sürüklemeye çalışıyor.


Dönelim konumuza... Alfa Seviyesindeki ninnilerden birisi de yukarıda videosunu verdiğim Twinkle Twinkle Little Star'dır. Orada da yıldızla tanışan bir baykuş var. O yıldız, cini temsil ediyor. İlk başta ona yaklaştığında biri ters biri düz duruyor. İkisi farklı dünyalardan çünkü. Ters olma durumundan yukarıda görüntüyü ters sardıklarında bahsetmiştim.

 Umarım yağmur yağar demesi de yine masonluktaki bir simgesel sözdür. Yani umarım beni hakimiyetine alırsın demek gibi bir şey oluyor.

Buradaki duruşu Leonardo da Vinci'nin meşhur çizimlerinden Vitruvius Adamı.


Resimde iç içe geçmiş bir daire ve bir karenin içinde duran bir adam vardır. Uzuvları ise bir açık, bir kapalıdır. Masonik öğretiyle yakından alakası olan bir resim bu. Masonluğun bir kere ana simgesi olan gönye ve pergel birer geometrik alettir. Yani anlaşılacağı üzere geometri masonlukta önemli. Aydınlanmanın bilim ve sanatlarda olduğu söylenir masonlukta. Bunun için inisiye olan masona bu öğreti verilir.

Bu resim de o öğretilerden birisi. Bu resmin yanındaki notlarda sıkça oranların kanunu ifadesine yer veriliyormuş. Oranların kanunu denilen şey, altın orandır. Altın oranın ne olduğunu açıklamayacağım, vikipedide bile var. Ancak kısaca şöyle söyleyeyim, Allah evreni bir düzene göre yarattı. Bütün ilimler ona ait, buna geometri de dahil. Onun ilminin üzerinden rant sağlanılmaya çalışılıyor. Bilindiği üzere şeytan denen kişi bir alimdi, bu ilimleri o zaman öğrenmişti. Sonrasında isyan edip kötü yolu tercih edince bu bilgileri kendi ilahlık ilanında sahte kanıt olarak öne sürdü.

Zaten masonlukta evreni yaratan ve düzenleyen farklı kişilerdir. Demiurgos evreni yarattı ancak Kainatın Ulu Mimarı onu düzene soktu denilmektedir. Hemen mealini vereyim, burada Demiurgos - Allah, mimar da şeytan oluyor. Aslında görmesini bilene şeytan bile ipucu veriyor, çünkü onun hilesi zayıftır.

altın oran
 Beyonce de bu masonluk öğretisine tabi olduğu için o da bunları öğrenmiş. Altın oranda, insan vücudu ve evren arasındaki benzerlik vardır. "Britannica Ansiklopedisi'ne göre Leonardo "insan vücudunun evrenin işleyişinin bir analojisi olduğunu" düşünüyordu. Bununla birlikte Leonardo'nun maddesel varlığı kare, ruhsal varlığı ise daire ile sembolize ettiği ve insanoğlunun iki yönünü çizimde bu şekilde ifade ettiği sanılmaktadır."

Kalın yazılmış kısmı ben yazmadım ama yazacak olsam aynısını yazardım çünkü masonik öğreti aynen bu yönde. Mesela maddesel varlık karedir, hatta platonik cisimlerden küp de dünyayı simgeler. Küp de aslen karelerden oluşur. Bu son bilgi Platon(Eflatun)'un Timaeus adlı eserinde geçiyor. Çünkü herkesçe tanınmış bu "aydın kişiler", felsefeciler, bilim adamları, sanatçılar vs. hepsi Illuminati'dendir.

sion tarikatının simgesi
Neden bunları alelade kişiler keşfedemiyor? Ben niye oturduğum yerden altın oranı keşfedemiyorum? Çünkü onlar da kendileri keşfetmemiş, masonlukta ilerledikçe öğrenmişler.

Örnek olsun diye Leonardo da Vinci'yi söyleyeceğim. Leonardo Da Vinci'nin; Fransa'nın, kuruluşu çok eskilere dayanan (1099 MS) Sion Tarikatı'na 1510-1519 yılları arasında üstatlık (Başkanlık) yaptığı bilinmektedir.

Zaten Sion Tarikatı da bir mason locasıdır, isim değişiklikleri fark yapmıyor. Adından amacı anlaşılıyor, Sion, bir dağdır. Bu dağın eteklerinde ise Vaadedilmiş Topraklar bulunur. Yani Yahudilerin Büyük İsrail'i kurmak istedikleri yer.

Hatta Leonardo'nun "Majiye Tapınma" diye bir tablosu var. Maji büyü demek. Sıradan bir insan maji nedir, nasıl tapılır ne bilsin?







Bu sahnede siyah ve beyaz ayrımının ayrı ayrı olarak başladığı görüyoruz. İlk olarak beyaz yani iyi Beyonce geliyor. Elinde tuttuğu da siyah-beyaz zebra deseni benzeri parçalı bir tül. Yanındaki iki siyah tül de yine kötü tarafı simgeliyor. Zaten klibin sahne arkası videosu var. Orada Beyonce, ruh benzeri bir görünüm yapmaya çalıştıklarını söylüyor.

Bu sahnede "turn the lights on" diyor, yani "ışıkları açın". Sonra görüntü geri sarılıyor. Yani ışıkların açılması gerçek hayata dönüş ve şu anda olduğu mekan gerçek hayatın tam tersi. O yüzden görüntü burada terse sarılıyor.

Yanındaki iki kişi Beyonce'nin diğer iki karakteri demiştim. Beyonce ellerini kaldırdığında yanındakiler de kaldırıyor.

Ayrıca bu görüntüyü yavaşça aldım ki siyah tüldeki gökkuşağı renklerini görün diye. Burası gökkuşağının sonu olduğu için burada bu renkler kullanılıyor. Anlaşılsın diye. Sonraki sahnelerde de aynı renkler kullanılmış ama onları da koymayayım, bu gifle yetinin.

Şimdi ise Beyonce siyah giyinmiş. Bu da kötü yanı. Yani ayrışım tamamen gerçekleşti. Yukarıya doğru bakıyor ve yüzüne ışık vuruyor. Çünkü masonlukta aydınlanıyor.

Sembolik 3 ana karakter gösteriliyor yine, 3 bölünmüş Beyonce alteri.

Yine 3 tane Beyonce gösteriyor, sonra yanındakiler değişiyor sonra yine Beyonce oluyor hepsi.
Yani hepsi aynı kişi. Sürekli bu ayrışım teması kullanılmış.

Arkada hipnoz döngüsü var. Bir akıl kontrolü ögesi daha. Adı üstünde hipnoz etmek için bir döngü ve bu döngü kölelere sonsuz gelir. Sanki içinde kayboluyormuş ve boğuluyormuş gibi.

Monarşi Akıl Kontrolünde en önemli tetiklerden birisi de aynalardır. Döngüdeyken Beyonce bir anda bir sürü aynanın arasına düşüyor.

Ve sonra her ayna sahnesinde olduğu gibi aynayı kırıyor. Çünkü karakterin meydana çıkması demektir aynanın kırılması.

Ayna kırılınca bu karakter meydana çıkıyor. Beyonce'nin her komuta itaat eden robot yönünü gösteriyor. Ayrıca robot gibi hareket ediyor.

Klibin son sahnesinde ise son kez "turn the lights out" yani "ışıkları kapatın" diye bağırıyor. Ve bunu derken de topuklarını birbirine doğru vurur gibi yaklaştırıyor. Program sona eriyor.

Aynısı Oz Büyücüsü filminde de vardır. Oz Büyücüsü, akıl kontrolünün köklü programlamalarından biridir. Öylesine basitçe çekilmiş film değil yani. Dorothy bu sahnede eve dönmek istiyordu. İyi cadı da ona topuklarını birbirine vurmasını ve bir cümleyi tekrar etmesini söylüyordu. Sonra Dorothy gerçekten de evine dönüyordu.

Bunlar köle için birer tetiktir. Dorothy'nin tekrarladığı cümle "ev gibisi yoktur"du. Beyonce'nin tekrarladığı cümle ise "ışıkları açın/kapatın" oluyordu. Topukları birbirine vurması da Beyonce'nin, Oz Büyücüsü Programlamasında olduğunu gösterir.

Sözlere son kez bakalım.

You can be a sweet dream or a beautiful nightmare
Either way I, don't wanna wake up from you
 Tatlı bir rüya ya da güzel bir kabus olabilirsin
İki türlü de senden uyanmak istemiyorum

Burada Beyonce cinden bahsediyor. Kötü de olsa iyi de olsa ona "tatlı" veya "güzel" diyecek. Çünkü onu bir kere efendisi olarak belirlemiş. Ondan uyanmak istemiyor.

My guilty pleasure I ain't goin nowhere
Baby, long as you're here
I'll be floating on air cause you're my, you're my...
Benim suçluluk hissettiren zevkim, hiçbir yere gitmiyorum
Bebeğim sen burada olduğun sürece
Havada süzülüyor olacağım çünkü sen benim...

"Suçluluk hissettiren zevk" demiş çünkü cinin onu istismar etmesi ona bu iki duyguyu da tattırıyor. İçten içe bunun kötü bir şey olduğunu bilse de karşı çıkamıyor çünkü aklı kontrol edilen bir köle. Cin, ona efendi olarak lanse ediliyor. O da ona bir bağ hissediyor.
Havada süzüldüğünü söylemesi bana ilk başta yataktaki havalanmasını hatırlattı. Çünkü bu cinin hakimiyetini simgeliyor. Yani burada olduğu sürece Beyonce onun kölesi.

---

Bu klipte ALFA ve TETA seviyeleri kullanılmış. ALFA kişilik bölünmesi, TETA da psişik programlamadır. Yani TETA ile astral seyahat ve cinlerle iletişim sağlanır. Tüm bu telepati, durugörü vs. mevzuları TETA seviyesindedir. Satanik kanbağından gelenlerde TETA Programlaması daha çok görülür çünkü onlar bu işe daha yatkındırlar. Almanya'daki toplama kamplarındaki deneyler sonucu genetik ile bu tip yeteneklerin aktarılabildiği sonucuna ulaşılmış.

Beyonce'nin Get Me Bodied klibine yaptığım analizde de Beyonce'nin kanla yaptığı anlaşmanın tarihi doğumgünü olarak gösteriliyordu. Yani Beyonce bu ortama doğdu. O da satanik kanbağından gelen ailelerden birine mensup. Ailesinden dolayı bu işin içinde.

---



En son olarak ise Beyonce'nin bu şarkısındaki gizli mesajın bir videosunu hazırladım sizlere. Şarkılar biliyorsunuz ki ters çevrildiğinde mantıklı ifadeler içerebiliyor.

Yukarıda çoğu kez söylediğim gibi tersten konuşmak satanik bir öğretidir. Bunu Aleister Crowley de söyler, hatta buna "Şeytan'ın Dili" der. O nedenle ters ifadeler genellikle satanik olur. Ancak tabi farklı amaçlar için de kullanılabilir. Ameller niyetlere göredir deyip kapatalım.


Sonuç Olarak

Umarım anlaşılır bir yazı olmuştur. Belki bazen ben anlatamıyorumdur, o yüzden bazı şeyleri anlamıyorsunuzdur. Anlasaydınız inanırdınız birçok şeye çünkü. Sert bir dille konuştuğum kanısının aksine gerçekleri söylediğim için sertmiş gibi geliyor. Uykudaki insana ninniden başka her şey ağır ve kaba gelir. Oysaki belki de dünyadaki en duyulası şeyi anlatıyordur anlatan.

Neyse, ben buradayım anlatmaya devam edeceğim. Anlaşabiliriz.
Herkese iyi ve kazançlı bir ömür diliyorum.