Akıl kontrolünü uygulamak için geliştirilen programlar vardır. Nerede ve nasıl'a birazdan geleceğiz ama öncelikle temel bir açıklama yapmak istiyorum.
Programların genel ismine Monarşi ya da Mk Programı denebilir. Mk'nın açılımı Mind Kontrolle'dir, Türkçesi "akıl kontrolü"dür. Mk'ya etimolojik olarak bakmak bile kökenin Almanya olduğunu anlamaya yeterlidir.
Nerede? Ne Zaman?
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Nazi Almanya'sında herkesin bildiği deyimle Yahudi Soykırımı oldu. Aslında bu halka ya da dünyaya gösterilen kısımdı. Almanya'da bu dönemde yani 1945 ve sonrasında akıl kontrolünde büyük bir ilerleme kaydedildi. Toplama kamplarına toplanılan insanlar aslında öldürülmek için toplanılan Yahudiler değil, akıl kontrolünde ilerlemek için kullanılan deneklerdi. Peki neden bunlar Yahudiler üzerinde denendi?
Öncelikle Hitler'in Alman ırkçısı olduğu ve Yahudilerden nefret ettiği yalanlarını unutun. Adolf Hitler, bir yahudidir zaten. Annesi Selanik göçmeni'dir, Selanik de tabiri caizse Yahudi yuvasıdır. Ayrıca Almanya'da büyük bir Yahudi nüfusu vardır ve o Yahudilere Aşkenaz Yahudisi denir. Aşkenazi ve Nazi terimlerinin birbirine bu denli benzemesi de gariptir doğrusu. Hem Yahudi olmayan birini bir ülkenin başına lider yapmazlar. Tabii haberi olmayan halk bunu nereden bilecek? Ama bilmek zorundayız, bakın bilmemek bize nelere patlıyor.
2. Dünya Savaşı'ndan sonra Almanya'da yapılan Yahudi Soykırımı denilen şey aslında bir akıl kontrolü çalışmasıdır. Nazi Almanya'sı parapsikoloji, nöropsikoloji ve kuşaktan kuşağa Satanizm ile davranış bilimleri araştırması yaptılar.
Bu insanlar akıl kontrolünde yani davranış bilimlerinde ilerlemek istediler. Bu nedenle kullanacakları insan denekler lazımdı, Yahudiler ise biçilmiş kaftan. Neredeyse hepsi öldü ve krematoryumlarda cesetleri yakıldı.
Bundan da öte, asıl neden olarak Yahudilere bir koz verilmeliydi. Hitler bir Yahudiydi ve bu role layık yetişmişti. Siyonistler bu konuma gelmesi gerektiğine karar verdiler. Hitler, Siyonizm'in desteğiyle Almanya'da bir imparatorluk kurdu ve devrim yaptı. Bu devrimin muhteviyatı dışarıdan Yahudi öldürmek olarak görünecekti. Ancak içeride Yahudilere verilen kozun teminatı ve akıl kontrolüne denek sağlamak olacaktı. Öyle de oldu.
Birincisi ile şimdiki Yahudiler siz bizi öldürdünüz diye Vaadedilmiş Topraklar üzerinde hak talebinde bulunabilecekler. İkincisiyle de Yahudilerin bu isteğine karşı çıkmayacak bir köle ve koyun sürüsü oluşturulacaktı. İkisi de gerçekleşti.
Görüyorsunuz ki bu insanlar kendi üstün gördükleri milletlerinin mensuplarını bile göz kırpmadan kurban verebiliyorlar amaçları uğruna. Yahudi Soykırımı yani Holokost kelimesinin kökeniyle ilgili bir bilgiyi de paylaşmak istiyorum. Holokost sözcüğü, aslen Yahudi dini törenlerinde altarda yakılarak tanrıya sunulan bir sununun adıdır. Yani bu insanları gerçekten de amaçları uğruna kurban ettiklerini katliamın ismine kendi tanrılarına verdikleri kurbanın adını koyuyorlar.
Bu Bölümde Ne Anladık?
-Akıl kontrolü sistematik olarak Nazi Almanyası'nda geliştirilmiştir.
-Siyonistler, Nazi'nin başına Adolf Hitler'i bilinçli olarak getirmişlerdir.
-Holokost yani Yahudi katliamında öldürülen kişiler aslında akıl kontrolü denekleriydi.
-Holokosta kendi ırkdaşlarını kurban etmeleri ise sonradan alacakları menfaat için bir piyondu.
-Sağlanacak menfaat ise Vaadedilmiş Topraklardı, her zaman olduğu gibi.
-Böylece Yahudiler şunu söyleyebilecekti "Siz bizden nefret ettiniz, masumları öldürdünüz, şimdi sizden nefret etmekte haksız mıyız?"
-Ki Kudüs'ü ele geçirmeseler bile Kudüs dışındaki her yerin akli dengesini ele geçirdiler.