ne diye başlasam acaba bu yazıya bilmiyorum. nasıl geliyorsa öyle yazacağım galiba.
şu anda saat gecenin iki buçuğu. dışarıda hafiften yağmur sesleri var, kafamı dünyadaki en sevdiğim yoldaşım olan yastığıma koymak için sabırsızlanıyorum. şimdi diyeceksiniz ki kaç aydır biz bekliyoruz da sen durum raporu mu yazıyorsun buraya. sadece kendimi biraz rahatlatmak istedim. öldüğümü ya da kibirli olduğumu sananlar var da.
yaa aslında ben bir şey demiyorum. internet böyle bir şey. kimin ne mal olduğunu anlayamayabiliyorsun. öyle olmasına öyle de ben yanlış adamım, onu bilin.
yorumlarınıza cevap veriyorum. ama iki tür soruya cevap vermiyorum onu da nedeniyle beraber söyleyeyim ki hep birlikte kurtulalım.
1- "lena şuna analiz yapsana."
bu sorulara cevap vermiyorum ama hepsini kaydediyorum ve zamanla yapmayı tasarlıyorum. biriktiriyorum yani.
2- "yeni yazı ne zaman?"
yeni yazı şu zaman diye bir tarih versem ve o tarihte yazamasam sizce daha mı iyi olur?
işte bunları söylemek istedim. ayrıca da dini ibare kullanmazsanız ya da beni övmezseniz sorularınıza cevap vermediğimi söyleyenler olmuş. böyle birisi olduğumu düşünmeniz saçma. eğer içinde islami şeyler olmayan şeylere tenezzül etmeseydim böyle satanik yazılar yazamazdım. yine de ben bir şey demiyorum. yanlış anlayabiliriz birbirimizi, bunlar futbolda olan şeyler.
bakın bu hafta bitsin klavyemle tekrar bir bütün olacağım zaten. tarih mi istiyorsunuz alın size tarih. şu an 19'a girdiğimize göre yazı haziranda gelmeye müsait. ayrıca taksim olayları ile ilgili de yazı yazıyorum. ona da başladım.
bir de unutmadan şeyi söyleyeceğim, başka bloglara bakın bir. yazarlar soruların %10'una cevap veriyor. ki normalde bir yazar yorumlara cevap vermek zorunda değildir ki. havalandığımı da sanmayın. insanlara tek tek cevap vermek çok zor bir şey. birçok yerden sorular. üstelik benim sadece gönderilerimden sorumlu olmam gerekir. anlık cevaplar işi kompleks bir duruma götürüyor. kitap bastırsam daha kolay olurdu.
bir de diyorlar lena sen akıllı kızdın yapmazdın böyle şeyler. küçükken de şey derlerdi: çok yaramazlık yapmayın, siz akıllı çocuklarsınız yapmazsınız. onun gibi bir şey herhalde.
nasılsa her halükarda yanlış anlaşılacağım, bari aklımdakileri söyleyeyim de öyle yanlış anlaşılayım.
yağmur da hemen bitti, şimdi en sevdiğim hava durumuyla uyuyamayacağım. zaten uyuyamayacağım, neyse. iyi geceler.