Salı, Mart 05, 2013

Köle Hayatı

+13 bir yazıdır.

Mk-Ultra programın ana başlığıdır. Bir de Monarşi diye ismi var ama bu isimlerin çokluğuna bakmayın. Mk=Monarşi diyebilirim. Çünkü ikisi de aynı programdır aslında, çok çeşitli programlar bir insanda denenir. Yani Monarşi kölesiyle Mk kölesi aynı şeydir.

Yani akıl kontrolü uygulayan program Mk ya da Monarşi olarak adlandırılabilir.

Programın terimlerine genel olarak bakalım.

Köle (Kurban)

Akıl kontrolü uygulanan kişi. Genellikle medya/eğlence sektörü, pornografi, fahişelik ve gizli operasyonlar için kullanılırlar.

Programcı (Handler)

Programı uygulayan kişi. Genellikle kölenin yakın çevresinden olur, annesi, babası, sevgilisi ya da eşidir. Ve eğer son iki seçenek ise gerçekten onu sevdiği için değil, programı uygulamak için onunla birliktedir. Programcı çoğu kölede bir kişidir ama 3 veya daha fazla da olabilir. Bu daha göz önünde olan köleler (örn. ünlüler) için geçerlidir.

Tetikler

Programı uygulamak için masonluktaki gibi yine simgelere mana yüklemek vardır. Tetik olarak nesneler ve kavramlar, komutlar kullanılır. Bunlara örnek olarak; fiyonk, ayna, çiçek, sonsuzluk döngüleri vs. denilebilir. Bu olaya dahil olmayan kişiler için sıradan nesneler olsa da, köleleri programa sokmak ya da yönlendirmek için bu tetiklerin büyük anlamları vardır.

---

KİMLER KÖLE OLUR?

 Programın başında köleliğe yatkın olan kişi seçilir. Bu yatkınlık bir kişide nasıl olur? Kişi, Satanik kan bağından geliyor olabilir, zayıf bir kişiliği olabilir, psikolojik sorunları olabilir, dissosiyatif yatkınlığı olabilir. Ama bunların dışında herhangi sağlam bir birey de seçilip köle yapılabilir.

Satanik kan bağından kasıt, satanist ailelerinden soyundan gelen evlatların da aileleri gibi köle olmaları, programa tabi tutulmaları.

---

KÖLENİN YAŞADIKLARI

Cathy O’Brien, bir köleydi. "TranceFormation of America" adlı kitapta yaşadıklarını anlatmış. Kitaptan bazı kesitler:

“MK – ULTRA projesi psikolojik travmayı ve çeşitli teknikleri kullanan bir akıl kontrolü projesiydi. Akıl kontrolü altında, kendi özgür irademi, düşüncelerimi denetleme yeteneğimi kaybettim. Ne soru sormayı, ne çıkarım yapmayı, ne de bilinçli olarak kavramayı becerebiliyordum; sadece bana söylenilenleri yapıyordum."

 Öncelikle Cathy O'brien kimsenin tanımadığı birisi. Değil Türkiye'de, Amerika'da sokağa çıkıp Cathy O'brien kim diye sorsan hiç kimse tanımaz. Yani bu demek oluyor ki köle olmak için Rihanna kadar ünlü olmaya gerek yok, sıradan bir kişi de köle olabilir.

Akli dengelerini sıfıra çekiyor ve sonra bir bilgisayar gibi sana şu dosyayı aç diye komut veriyor. Mesela ünlüler üzerinden örnek vereyim, sana "gülümseme.dll" yüklüyor sen de katıldığın röportajda gülücükler dağıtıyorsun. Çıkmadan önce sana "söyleyeceklerin.rar" dosyasını yüklüyor, sen de aynen onun dediklerini söylüyorsun bir bilgisayar ya da robot gibi. Cathy'nin de dediği gibi sadece "söylenilenleri yapıyor".

"Katılmak zorunda kaldığım pornografi, daha fazla şiddetlenerek, sado-mazoşizmin işkencelerine (S&M) dönüşmüştü. Fiziksel ve/veya psikolojik travmalar; uyku, yemek ve su mahrumiyeti; yüksek voltajlı elektrik şoku; ve belirli hafıza bölümlerinin/kişiliklerinin hipnotik ve /veya diğer yöntemlerle programlanması bu projede uygulandı. Projede pek çok halüsinojen ve uyarıcı madde üzerimde denendi."

Tüm köleler cinsel istismara uğrar, hem de nasıl. Cathy'nin de dediği gibi sado-mazoşizme dönüşür. Bilmeyenler için özet geçeyim; sadizm, başkasına işkence etmekten hoşlanmaktır. Mazoşizm ise işkence çekmekten hoşlanmaktır. Yani bu ikisi bir araya gelince nasıl hasta ruhlu bir olay oluyor artık tahmin edin. Hatta snuff filmler de çekilir, sonunda cinayet gerçekleşen porno yani.

Fiziksel olarak işkence çekiyorlar, dayak vurmak ilk akla gelen ama ütü basmak gibi daha değişik işkenceler de mevcut. Örnekleri çoğaltmayacağım, zaten midem bulandı yazıyı yazmak bile bir o kadar iğrenç.

Halüsinojen/uyarıcı maddeler ise Rihanna yazımda bahsettiğim marijuana'dan başlar, lsd, kodein, morfin, eroin, kokain, metamfetamin, haşhaş diye uzar gider. Yani Cathy'nin üstü kapalı söylediği şey büyük bir uyuşturucu piyasasının dönmekte olduğu.

"Seks tacirim bütün programlama sürecimi izliyor, kırbacı ve çakısıyla sürekli bana işkence yapıyordu. ‘Eğer birisine gidip, olanları anlatsan bile, hiç kimse senin gibi birisiyle işim olacağını düşünmez, bu yüzden kaçacak hiçbir yerin yok’ diyordu. Beni sık sık ‘atılabilir’ olmamla tehdit ediyordu, çünkü ne de olsa, ‘ilk başkan modeli olan Marilyn Monroe bütün insanların gözü önünde öldürülmüş ve hiç kimse ne olduğunu anlamamıştı.’"

Seks taciri dediği kişi programcısı. Hani merak edilen bir soru var; işkence ve akıl kontrolü tek seferde mi yapılıyor yoksa devamlı mı? İşte cevabı vermiş Cathy, "sürekli bana işkence yapıyordu" demiş.

Onu atmakla tehdit etmiş. Yine buradan anlıyoruz ki bu işten çıkmanın tek yolu ölüm. Çünkü atılmasıyla Marilyn Monroe'nun ölümünü bağdaştırmış. Yani Eminem gibi bazı kişilerin illuminati'den çıktığını söyleyenlere karşılık, bu işten çıkışın tek yolunun kefen olduğunu tekrar görmüş oluyoruz.

Ayrıca eğer bunlardan bahsederse kimse ona inanmaz, ki zaten hiçbir köle de hiçbir şey söylemez. O kadar susturulma programından sonra istersen söyle. Son olarak da Marilyn Monroe'nun da bir köle olduğunu açıkça söylemiş. Orijinal BETA kölesi Marilyn aynı zamanda orijinal başkan modeli. Başkan modeli demek, Amerika'nın Başkan'ı için yetiştirilen cinsel köle demek. Hatta J.F. Kennedy ile Marilyn Monroe'nun cinsel ilişkiye girdiklerine dair ses kayıtları var. Görüntüleri de kesin vardır ama o kadarını sızdırmazlar.

"Birçok ünlü politikacıya, ajana ve daha birçok kişiye fahişelik yapmaya zorlandım. Onlara daha iyi hizmet verebilmek için birçok seks filmi çekildi. Ayrıca uyuşturucu kuryeliğinde beni kullandılar. Kendim de uyuşturucu kullanmak zorunda kaldım. Satanist ritüellere katılmak zorunda kaldım. Bohem Kulübü’nde üçgen şeklinde bir cam fanusa, içlerinde yılanların da olduğu eğitilmiş hayvanlarla birlikte defalarca kapatılmıştım."

Cathy'nin kendisi de politikacılarla ilişkiye girmiş. Yani elit olarak adlandırılan kesim için birçok fahişe temin ediyorlar. Bu fahişeleri kontrol altında tutmak ve daha iyi hizmet etmelerini sağlamak için de akıl kontrolü kullanıyorlar.

Ve bence en önemli noktalardan biri de şu; satanist ritüellere katıldığını söylüyor. Bohem Kulübü dediği, Bohemian Club adlı masonik örgüttür. Yani hem akıl kontrolü kölesi hem de mason yapıyorlar seçilen köleyi. Bu nedenle akıl kontrolü ile masonluk birbirine çok bağlantılı iki kavram. Bunu masonlar bile bilmez, çok az bir kısmı bilir.

Evet, bu yazı da burada biter. Her zaman söylediğim gibi buradakileri hikaye olarak değil de öğüt almak amaçlı okuyun. Ders çıkarın. Bu temel bilgileri öğrenmekle tv'de gördüğünüz birçok oyunu çözebilirsiniz. Ancak fanatiklik ve hayranlığın sınırlarını zorlamayan kişilerdenseniz.